Bu yıl okuma hedefimi düşürdüm ve 60 kitap belirledim. Toplamda
63 kitap ve 14.920 sayfa okudum. Günde ortalama 40 sayfa ediyor. Eski performansıma
göre çok düşük ama sanırım bunu kabullenmem gerekiyor. Eskisi kadar çok
okuyacak vakit ve enerji bulamıyorum. Bazen odaklanırken bile zorluk çekiyorum.
Okuduklarıma ortalama olarak 3.5 puan vermişim. Okuduğum en kısa
kitap, Unutma Biçimleri – Marc Auge olurken; en uzun kitap Aristotle and Dante
Dive Into the Waters of the World – Benjamin Alire Saenz olmuş. Bu yıl 5 puan
verdiğim kitaplar: Sana Gül Bahçesi Vaadetmedim, Kırmızı Karanfil, A Boy Worth
Knowing, Adınla Çağır Beni, Sessiz Gezegenin Dışında olmuş. Çalıkuşu ve Harry Potter
ve Felsefe Taşı’nı da tekrar okuyarak 5 puan verdim.
2023’de 2022 gibi hayatımda büyük ve köklü değişiklilerin olduğu
bir yıl oldu. Duygusal olarak 2022 yılında yazdıklarımı bu yıla kopyalasam hiç
sırıtmaz. 2023’de yasal stajımı bitirdim, İstanbul’dan memleketime dönmeye
karar verdim ve memleketime taşındım, ruhsatımı aldım ve gelecek kaygım gün
geçtikçe arttı.
Bu yıl verdiğim en doğru karar memleketime dönmekti. İstanbul’da
yaşamanın insanı ne kadar tükettiğini iyice gördüm. Yine de zor bir karardı;
tek yaşamaktan vazgeçtim, arkadaşlarımı bıraktım, İstanbul’da sevdiğim
aktivitelere veda ettim. Memleketime döndüğümde iş açısından verdiğim kararı
sorguladığım anlar oldu ama yaşam standardı açısından memnunum.
Bu yıl sanırım en çok okuduğum için pişman oldum. Bu konuyu
arkadaşlarımla da sık sık konuştuk. Emeklerin karşılığının olmaması 90’lı
yıllarda doğanları yıldıran bir konu… Çift anadal yaptığım için üzgünüm. Hukuk
fakültesine vereceğim emeği KPSS veya kurum sınavlarına vermeliymişim. 2022 ve
2023’un büyük kısmını stajyer avukat olarak geçirdim ve modern bir köleden
farklı olunmadığını gördüm. Sizden bütün ayak işlerini halletmenizi, dilekçeleri
yazmanızı ve girebildiğiniz duruşmalara girmenizi bekliyorlar; karşılığında
asgari ücret dahi vermek istemiyorlar. Asgari ücret+yol+yemek aldığım büro da
sadece şirketlere danışmanlık verip, avukatlık mesleğine dair bir şey
kazandırmıyordu.
Memleketime döndüm. İlk çalıştığım ofiste çok özgüvenli olduğumu
söylediler ve yaptığım her şeye, dış görünüşüme mana buldular. Sigortam
yapılmadı ve verecekleri maaş neredeyse asgari ücret ayarındaydı. 1 haftada
ayrıldım. Şu an çalıştığım yerden genel anlamda memnundum, tabii ki aksilikler
ve zorluklar oluyordu ama benim için daha katlanılabilir seviyedeydi. Ta ki maaş
zammı konusunu konuşana kadar… Başlayalı 2 ay olduğu için, maaşıma zam
yapılamayacağını, 2-3 ay ‘sebat etmem’ gerektiği söylendi. Zaten ‘normale’
oranla daha yüksek bir maaşla başlamışım ve diğer avukatlar piyasayı
yükselttiği için söylenmişler (!). -Avukat avukatın kurdudur- Böylece insanların
nasıl 180 derece döneceğini tekrar gördüm. İşe başlarken bana eğer iş yükü
fazlaysa hemen söylemem gerektiğini ve maaşıma zam yapabileceklerini
söylemişlerdi. Ben de görüşmede bunu hatırlattım tabii. Kısaca çalışılan işe
duygusal olarak bağlanmak gerektiği, işyerini kendi işim gibi benimseyip bu
gibi durumlarda sabretmem gerektiği ve sonucunda benim de kazanacağım ifade
edildi. Ben de 2-3 ay beklemeye söz veremeyeceğimi söyledim. Bana işe
başlamadan önce yeni yılda artış yapmayacağını söylese işe başlamazdım. İşyerini,
çalışanları duygusal olarak sevsem bile bu durum, her hafta 5 gün bilfiil bir
kazanç elde etmek için çalıştığım gerçeğini değiştirmez ki.
Aldığım maaş, zam öncesi en düşük memurun aldığı maaştan az bir
meblağ blogdaşlarım. Çift anadal yapmış; birini yüksek onur, diğerini onur
öğrencisi olarak bitirmiş, erasmus yapmış, daha önce stajları olan, dil bilen
biri olarak yaşadıklarımı kabullenemiyorum. Bunlar için mi bu kadar çaba
harcadım? Maaşımda hiçbir iyileştirme yapılmaması eğitimime hakaret geliyor ama
çıkarsam burada başka iş bulmamın zor olduğunu biliyorum. İş ve duyguların
birbirinden ayrılabildiği, maaşların zamanında yattığı ve hak edilenin
kazanıldığı profesyonel bir işyeri yeryüzünde var mıdır? Sanmıyorum. Bu gibi
sorunlarımı açık açık blogda paylaşmadım bugüne dek ama belki hukuk okumaya
karar veren biri görür ve sonrasında benim yaşadığım hayal kırıklığını yaşamaz.
Artık büyük hedeflerim ve isteklerim kalmadı. Hakkettiğime bile
ulaşabileceğimden şüpheliyim. Gelecek kaygımın azaldığı, sağlıklı ve huzurlu
bir yıl olsun. Kuşlarımla bol bol zaman geçirebileyim, ailemle güzel günlerimiz
olsun, arkadaşlarımla görüşeyim ve kitap okuyabileyim. Bunlara ek olarak
seyahat edebilirsem sevinirim.
Umarım her şey sizler için daha iyidir. Sevgiyle kalın.