 |
Potkal Kitap
224 sayfa
|
Kafesteki Kalp yazarın ilk kitabı ancak ben yayınlanmış kitaplarını
en yeniden eskiye doğru okudum.
Diğer kitapları hikaye iken, Kafesteki Kalp roman türündeydi.
Yazar, hikayeleri gibi romanında da ‘kadın’ı anlatmış. Olaylar
evlilik teması çevresinde gelişiyor: çocuk gelinler, doğru kişiyi seçme, kuma
problemi, şiddet… Bunların yanında eskiden ailelerin çocuklarını okutmaması,
sosyal çevrenin uyguladığı baskı hatta anarşi ve darbeden bahsediliyordu.
Herkesin kendinden bir şey bulacağı geniş konu yelpazesi vardı
ama… Kitap 3-4 sayfalık bölümlerden oluşuyordu, tam konuya kaptırmışken hemen
bitiyordu. Bu yüzden üstünkörü geçilen konularda oldu. Keşke daha uzun olsaydı
dediğim birçok bölüm vardı. Bazen de ‘ders verici’ kısımlar romanı kişisel
gelişim türüne yaklaştırıyordu.
Bu ‘ama’larım, yazarın ilk kitabı olduğu için çok doğal. Hatırlarsanız,
diğer iki kitabında hiç ‘ama’m yoktu.
Umarım dünya, yazarın tasvir ettiği gibi, kendine güvenen, mutlu
olması için ne yapması gerektiğini bilen, hatalarını görüp düzeltebilen, ders
alabilen, kendini ezdirmeyen kadınlarla dolar.
Yazarın Okuduğum Diğer Kitapları:
“Oysa bu
ana kadar, hayatını kendi yazacağı kurguda başrol oynayacak bir oyuncu gibi
düşünmüştü. Çok direnmişti başkalarının yazdığı kurgularda yardımcı oyuncu
olmayayım diye.”
“Her şey
zamanında yaşanmalı, sonra hep eksikliği duyulur kızım.”
“Aynaya
baktığımızda bulduğumuz ile görmek istediğimiz arasında bir fark yoksa sorunda
yoktur. Bu fark büyükse, yaşamda kabullenemediğimiz gerçekler var demektir. Asıl
olan; aynaya bakma isteğimizin asla kaybolmaması ve aynada gördüğünü kabullenen
kendisiyle barışık ve gözlerinde mutluluk ışıltısı okunan insanı orada
bulmamızdır.”
“…yüreklerde
sevgi bırakan insan hep mutlulukla hatırlanıyordu.”
“Biz
insanlar aslında eksiklerimiz ve yaşayamadıklarımızla hep kaldığımız yerden
yaşamaya çırpınan yaratıklarız.”