31 Aralık 2020 Perşembe

ÖZET 2020

 

Yılın son gününden merhabalar! Çok uzun zamandır buralarda yoktum, hatta hemen net bir tarih söyleyeyim: 18 Mayıs. Şimdi yazmak, bir şeyler anlatmak garip geliyor. Düşünün; ödev hazırlamak dışında Word’ü hiç açmamıştım. Uzun bir araydı. Sizleri zaman zaman yorum yapmasam da takip ettim, hayalet bir izleyiciydim.



Blogger’da pek çok şey değişmiş, eski halini aramadığımı söyleyemem. Temamı bile doğru düzgün düzenleyemedim, neden detaylı ayarlar kaldırılmış ya da başka bir yerden mi düzenliyoruz? Etiketlerimin yazı tipini neden değiştiremiyorum? Kafamda bunlara benzer bir sürü soruyla yazıma devam etmek istiyorum.


Eveet, 2020’nin sonuna geldik. Ne yıldı, değil mi? Böyle bir süreç yaşayacağımız aklımın ucuna bile gelmezdi. 2020’yi en iyi tanımlayan kelime pandemi olurdu sanırım. Başlangıçta evde kalmaktan mutlu olan ben bile, artık büyük bir bıkkınlık içindeyim. Marttan beri zorunlu işler haricinde -banka, market vs- dışarı çıkmadım, arkadaşlarımla buluşamadım, kendimle baş başa bile kalamadım -canım kendim, onu tiyatroya, sinemaya götürmediğim, kahve ısmarlamadığım için kırgın-. Ayrıca Covid 19 dışında hastalıklarla yüzleştik, kısaca dertli ve sıkıntılı bir yıldı. Bakalım Salıncak bu tasalı yılda ne kadar okumuş?

 

Unutmadan söyleyeyim, bu yılın başında Goodreads kullanmaya başladım ve bu yıl istatistikleri benim yerime o tuttu. Başlayalım:



92 kitap okudum, toplamda 24,242 sayfa ediyor. Günde ortalama 66 sayfa okumuşum. Böylece geçen seneye göre 2 kitap daha az okumuş oldum. İnsan evde olunca daha çok okuyacağını düşünüyor ama maalesef bende öyle olmadı. Bu süreçte dikkatim çok daha dağınıktı ki hala öyle.


Okuduğum en kısa kitap Tuhaf Kütüphane imiş. En uzunu ise Felice’ye Mektuplar’mış. Kafka’yı çok sevdiğimi bilirsiniz ama Felice ile evlenme düşüncesindeyken, Grete ile mektuplaşması beni biraz kırdı. 1914’de nişanlarının son bulmasının nedeni ise Grete’ye yazdığı mektuplar olmuş. Gerçi Milena’ya Mektuplar’ı da okumuştum, sonuçta Milena’da evli. Bu konuya daha fazla devam etmeyeyim, üzülüyorum.


Bu yıl her ay bir kadın temalı kitap okumayı hedeflemiştim, başarıyla tamamladığımı bildirmek istiyorum. Bu okumalarımdan edindiğim bilgiler beni daha duyarlı hale getirdi. Hatta okuduğum diğer kitaplara karşı düşüncelerimi de etkiledi. Örneğin bu sene pek historical okuyamadım, erkek karakterlerin düşünceleri beni sinirlendiriyordu. Geçen hafta bitirdiğim İzlanda Balıkçısı’ndaki Yann karakterine de hala kızgınım.


Yazmayı bıraktıktan sonra okuyup sevdiğim birkaç kitabı da buraya ekleyeyim:

-   Hane Devlet Piyasa – Özgün Akduran

-   Cevdet Bey ve Oğulları – Orhan Pamuk

-   Ücra Adalar Atlası – Judith Schalansky

-   Otostopçunun Galaksi Rehberi – Douglas Adams

-   Lizbon’a Gece Treni – Pascal Mercier

Kendimi durdurmalıyım çünkü liste uzuyor, bu yıl genel olarak güzel kitaplar okuduğumu düşünüyorum. Hepsini görmek istersiniz size linki bırakayım: TIK

 

Belirtmeden geçemedim, Harry Potter’ın resimli baskılarına başladım. Serinin tamamlanmasını bekleyemedim, ihtiyacım oldukça bir tane okudum, bana iyi geldiler. Şimdi elimde tek okunacak Ateş Kadehi kaldı. Resimli basımların devamı çabuk ve uygun fiyata çıkabilir mi, lütfen?

 

2020 özetimin sonuna geldik. Gelecek yılın daha iyi olacağına dair umudum yok ama yine de usulden söyleyelim: 2021 bize sağlık, mutluluk, huzur ve özgürlük getir, buna çok ihtiyacımız var.

 

Sevgiyle kalın.

Bu yılın iki güzelliği: Ayçiçeği ve Kartopu