28 Mart 2018 Çarşamba

Ne İzledim? | Mart


Bu ay genel olarak dizi izledim. Mart ayı film ve kitap açısından pek verimli geçmedi. Ay sonunda da -tam olarak 31’inde- vizelerim başlıyor. Umarım dikkatimi toplayıp ders çalışmayı başarabilirim.
Bakalım Mart’ta ne izlemişim:

Film


The Shape of Water
Yönetmenin, Guillermo del Toro, daha önce Pan’ın Labirenti ve Kızıl Tepe filmlerini izlemiştim. Beğenmiştim. The Shape of Water’da Oscar alınca ve herkes tarafından sevilince beklentim yüksekti. Maalesef film beklentilerimi karşılayamadı, ben olsam Oscar’ı vermezdim.



No Regret
Kore filmi olmasına bakmayın, dizileri gibi toz pembe bir hayat sunmuyor. Zor bir yaşam ayrıca LGTB filmi. Sonuna doğru olayları biraz abarttıklarını düşünmüş olsam da film güzeldi. Ayrıca Yeppudaa’daki yorumlara aldanmayın, korkutup rüyanıza girecek bir film değil. Türü dram ve romantik, korku öğeleri barındırmıyor.



Dizi


Gilmore Girls / 4. Sezon 4. Bölüm – 6. Bölüm
Hala severek izliyorum. Beni mutlu ediyor, hatta Stars Hollow yaşamak istediğim bir yer haline geliyor. Keşke gerçek bir kasaba olsaydı. Rory’nin üniversitede yaşadıkları bana da ilk yılımı anımsatıyor. Fighting Rory!



Will / 1. sezon 7 bölüm

Tnt yapım Will, Shakespeare’in ünlü olmadan önceki hayatını anlatıyor. 1589’da Will’in Londra’ya gelmesiyle başlıyor. Diziyi Christopher Marlowe rolündeki Jamie Campbell Bower sayesinde keşfettim. Malumunuz, kendisini pek bir severim. Ayrıca dizi sadece 1 sezon ve 10 bölüm. Bitirmeme sadece 3 bölüm kaldı!


Together with Me

İki yakın arkadaşın birbirlerine aşık olmalarını anlatan Tayland BL dizisi. Aslında Bad Romance dizisindeki karakterlerden Korn ve Knock’un geçmişteki hallerini anlatıyor. Bad Romance daha önce çekilmiş olmasına rağmen, olayların kronolojik sırasına göre gittim ve ilk olarak Together with Me’yi izledim. Güzeldi, yer yer komikti. Kafa dağıtmak için Asya dizileri birebir oluyor.


Bad Romance

Üniversiteli bir grup arkadaşı anlatan Tayland dizisi. Together with Me’den sonra gelişenleri anlatıyor. İdare ederdi. Bazı yerlerini zıplayarak izlesem de sevdiğim olaylar da olmadı değil.






Lisedeyken çok sevdiğim ama şimdi de sık sık dinlemeye başladığım şarkıyı bırakayım buraya. Narnia sevenlere gelsin.



Sizin Mart ayınız nasıldı?


TV Time kullanıcı adım: catcomitissa

24 Mart 2018 Cumartesi

ÖBÜRKÜLER - MAHİR ÜNSAL ERİŞ


14
Karakarga Yayınları
139 sayfa


Mahir Ünsal Eriş’ten sadece Olduğu Kadar Güzeldik’i okumuş ve hikayelerini sevmiştim.

Öbürküler ise yazarın yeni romanı. Tabii kasımda basılmış, ben biraz gecikmeyle okuyorum ama olsun.

Kitabın arka kapağını okuduğumda daha farklı bir roman beklediğimi itiraf edeyim. 60 yıllarda geçse de dönemin olaylarına pek değinilmemiş.

Öbürküler, Anadolu’dan İstanbul’a gelen bir ailenin 57 numarada yaşadıklarını ve komşularını anlatıyor.

Kitap hem korkutuyor hem de gülümsetiyor. Eğer kitaba gece başlarsanız korkutma kısmı daha ağır basabilir. Tecrübeyle sabittir.

Yazarın tarzının hikayeye daha uygun olduğunu düşünsem de, romanı da beklentiyi yüksek tutmadan okunabilir.

Kitaplı günler 💜

Not: Kitapların Senfonisi, Blogger Direnişi: Güncel Kalabilen Kitap Blogları etkinliği başlatmış. Tıklayarak ulaşabilirsiniz. Kendisi de yazısında belirtmiş, birçok kitap blogu artık yazmayı bıraktı ve bookstagrama döndü. Instagram kullanmayı bırakmış biri olarak eksikliğini çekmediğimi ve orada geçirdiğim zamanlar için de biraz üzüldüğümü söyleyebilirim. Çünkü instagram git gide "okumaya vakit ayırmaktan çok cafcaflı kitap fotoğrafı çekilen" bir ortama dönüşüyordu, okumayanların bile takipçi için fotoğraf çektiğini gördüm. Sonuç olarak blog yazmaya ve direnişe devam! ✋




22 Mart 2018 Perşembe

MARİNA - CARLOS RUIZ ZAFON

kırmızı kedi

13
Kırmızı Kedi Yayınevi
Çeviri: Başak Öztan
220 sayfa



“Kendi sorunlarından uzaklaşmak için başkalarının sorunlarını okumak gibisi yoktur.”

Zaman zaman hiç adını duymadığım kitapların büyüsüne kapıldığımı ve ‘beni al’ çığlıklarına karşı koyamadığımı biliyorsunuz. Marina’da bunlardan biri.

Beni kitaba çeken ilk unsur kapağıydı. Etkileyici bir resim olduğunu düşünüyorum. Kırmızı Kedi’den de çıkınca seveceğimi hissettim. Siparişim elime ulaşınca hemen başladım.

Yazarın adını duymama rağmen aslında Carlos Ruiz Zafon, İspanya’nın yaşayan yazarları arasında en fazla tanınanıymış. Pek çok uluslararası ödülün de sahibiymiş. Marina yazarın, eserleri arasındaki favorilerinden biriymiş. Bunları size önsözden aktarıyorum.

Konusuna bakacak olursak, Barcelona’da yatılı okulda kalan Oscar şehri keşfetmeyi çok seviyor ve bu sayede Marina’yla tanışıyor. Kitap adını bu karakterden alıyor.

Yazar, sanıyorum ki Frankenstein’dan esinlenmiş. Ayrıca karakterlerden birinin adı Maria Shelley. Frankenstein’ın yazarı Mary Shelley’e selam olsun.

Marina genç-yetişkin eseri olsa da içinde yer yer korkutucu bölümler içeriyor. Gece iki de okurken irkildiğimi itiraf edeyim. Yine de uzun zamandır kitap okumak için geç saate kadar oturmamıştım.

Beğendim Marina’yı. Yazarın diğer kitaplarını da almayı düşünüyorum.

“Yalnızca gidecek bir yeri olan insanlar kaybolur.”

“Bazen en gerçek şeyler yalnızca hayal gücünde yaşanır… Asla yaşanmamış olanı hatırlarız sadece.”

“Cehenneme giden yol iyi niyetlerden oluşur.”




16 Mart 2018 Cuma

ELVEDA GÜZEL VATANIM - AHMET ÜMİT


12
Everest Yayınları
712 sayfa


“Bizler rüzgarlı insanlarız Şehsuvar. Ruhumuz fırtınalarla dolu…”

Uzun zamandır Ahmet Ümit okumamıştım. Yazarın tüm kitaplarını okuyan, takip eden, yenisini bekleyen hayranlarından değilim. Aslında sadece iki tanesini okudum: Patasana ve Sultanı Öldürmek.

Elveda Güzel Vatanım’ı okumak da aklımda yoktu ama annem alınca dayanamadım, başladım.

Kitabın gözümdeki ilk artısı mektuplardan oluşmasıydı. Blogumu takip edenler mektup türünü sevdiğimi bilirler.

Bu mektuplar ‘Müslüman’ Şehsuvar Sami tarafından ‘Yahudi’ Ester’e yazılmış ve Osmanlı’nın çöküş dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarını kapsıyor. İttihat ve Terakki hakkında da yoğun bilgi barındıran kitap, geniş bir kaynakça içeriyor. Yine de bir roman olduğunu, bilgilerin uyarlanıp, yazarın bakış açısından aktarıldığını unutmamak gerekir.

Dönem romanı olması göz korkutmasın, dili ağır değil. Aralara Osmanlıca kelimeler serpiştirilmiş olsa da kitabın arkasındaki sözlüğe gerek olmadığını söyleyebilirim.

Elveda Güzel Vatanım kalınlığından da anlaşılabileceği gibi aşk, milliyetçilik, din, doğu-batı, arkadaşlık, savaş benzeri birçok konuya değinmiş. Bazı yerler uzatılmıştı ama beni çok rahatsız etmedi.

Kitabı okurken beklentim olmadığımdan dolayı belki de, kitabı beğendim. Ester’in fikirlerini sevdim. Şehsuvar Sami’yi sempatik buldum.

Okuduğum için memnunum.

“İnsan, tarihin rüzgarı karşısında okyanusa düşmüş bir ceviz kabuğu gibidir. Ne kadar şuurlu davranmaya çalışırsa çalışsın, kaderi dalgaların insafına kalmıştır.”

“Hayatın en güzel bencilliğidir aşk.”

“İktidarı değiştirmek zordur ama daha zoru kültürü değiştirmektir…”

“Günler o kadar zor, siyaset o kadar çirkefleşti ki, bu hayat, her an içimizdeki şairi öldürebilir.”

“Ahlaktan yoksun bir iktidar makamı, ya hırsız yapar insanı ya soysuz.”

“Herkesin aynı yalana inanıyor olması, onu hakikat yapmaz. Bunlar zavallı. Başlarına gelecek felaketin farkında olmayan alık taifesi.”



6 Mart 2018 Salı

FEO VE KURT - KATHERINE RUNDELL

domingo, the wolf wilder

11
Domingo Yayınları
Çeviri: Duygu Dalgakıran
278 sayfa



Kitap okumanın en güzel yanlarından biri kişiyi alıp belki de hayatında hiç yaşayamayacağı bir maceranın ortasına bırakması… 

Orijinal adı The Wolf Wilder olan kitapla birlikte Çarlık Rusya’sında bir seyahate çıktım. Dondurucu soğuk iliklerime işlerken, kurt vahşileştiricisi Feo ve arkadaşı İlya’yla tanıştım. Aristokratların vahşi hayvanları kendi zevkleri için evcilleştirmeye çalıştıkları ve sıkılınca evden attıkları bir dünyanın içine düştüm. Bu durumda benliklerini kaybeden kurtlar doğal ortamlarına nasıl uyum sağlayacaklar? İşte vahşileştiriciler burada devreye giriyor.

Daha önce yazarın Gökyüzü Çocukları kitabını da okumuş olarak söyleyebilirim ki kitapların konuları oldukça özgün. Merakla okudum.

Özgürlük temasıyla işlenmiş olaylar, insana kurt vahşileştiricisi olma isteği aşılıyor. Soğuk ve çetin koşullara rağmen, kitabın içindeki umut, direnme gücü ve kurtların saf sevgisi mutluluk veriyor.

Büyük puntosu ve içindeki çizimlerle hızlıca okunuyor. Ciltli olmasını ve kapak resmini ayrı bir sevdim.

Günlük hayatın yoğunluğundan, karmaşasından uzaklaşmak için biçilmiş kaftan Feo ve Kurt! Hem çocuklara hem de yetişkinlere uygun olduğunu düşünüyorum. Okumaya başlamadan battaniyenize sıkıca sarının, Rusya’nın soğuğuna yolculuk edeceğinizi unutmayın.

Not: Umarım yazarın diğer kitapları da yakın zamanda dilimize çevrilir.

“Korku bazen nefret kadar tehlikelidir.”

“Tek istediğimiz kendi hayatlarımızı yaşamaktı. Başka bir şey değil. Sadece kurtlar, kar ve annem. Ve kitaplar ve sıcak böğürtlen şurubu içmek… Sadece biz. Mutluyduk.”

“Marx okunmasını istemediklerini biliyorum ama kitabı daha bitirememiştim ve en iyi kısmının sonu olduğunu duymuştum. İnsan bir kitabı bitirmeden onu elinden almak, insanlık dışı bir şey.”

“Hikayeler devrimleri başlatabilir.”

“Geleceğimizi korumak zorundayız. Çünkü gelecek kırılgan bir şeydir. Onu korumak için elimizden ne geliyorsa yapmamız gerekir.”



2 Mart 2018 Cuma

Ne İzledim? | Şubat


Dizi / film izleme oranım arttıkça okuduğum kitap sayısının düştüğünü fark ettiniz mi? Üzücü tespitten sonra bakalım şubatta neler izlemişim:

Film


Back to the Future 1-2-3


Bu seriyi izlemeyen tek ben kalmıştım sanırım. Keşke ertelemeseymişim. İkinci film biraz zorlama olsa da, birinci ve üçüncüyü çok sevdim. Keşke zaman makinemiz olsaydı ya da ışınlanma cihazımız, bazen bunların eksikliğini çekiyorum.


Out in the Dark

Filistinli bir öğrenci ile İsrailli avukatın aşkını konu alıyor. İmkansız aşkları sevdiğimi söylemiş miydim? Oyuncular mükemmel olmasa da, güzel bir LGTB filmiydi.





Maze Runner 1-2

Distopik bir seri olan Labirent’ten uyarlanmış. Kitapları okumadım. Filmleri beğendim, Eylemcan ile art arda izledik. Zaman zaman böyle filmlere ihtiyaç duyuyoruz.



The First Time

Maze Runner’ın Thomas’ını -Dylan O’Brien- incelerken bu filmde de oynadığını görüp izledik. Liseli iki gencin birbiriyle olan ilişkisini ve arkadaşlarını konu alıyor. Romantik komedi ve dram türünü sevip, liseli filmlerden hoşlananlar keyifle izleyecektir.



God’s Own Country

Afişiyle dikkat çeken film aslında Brokeback Mountain filminin İngiliz versiyonu gibi. Kırsalda ailesiyle yaşayan Johnny’nin, çiftliğe alından Romanyalı işçi ile arasında geçenleri anlatıyor. Brokeback Mountain filminin daha naif olduğunu belirtmek istiyorum.




Dizi

End of the Fucking World – 1. Sezon

Diziye başladım ve bitti. Bölümler ortalama 20 dk ve sezon sadece 8 bölüm. Psikopat olduğuna inan James ile kendine kurban olarak seçtiği Alyssa’nın maceralarını anlatıyor. Diziyi tek kelimeyle tanımlayacak olursam enteresan derdim. İzlenebilir.



I’m Not a Robot – 32 bölüm

Kore dizisi izlemeyi sevdiğimi biliyorsunuz. Bu dramamız insanlara alerjisi olan Kim Min-kyu ile evine aldığı robotu konu alıyor. Eğlenceliydi. Bölümlerin yarım saat sürmesi de ekstra güzeldi.





Shameless - 6. Sezon 3 – 6. Bölüm


Artık Shameless eski tadını vermiyor, izlemeyi bıraktığımda özlemiyorum. Giden karakterler dizinin ruhunu da aldı sanki.




Skam France - 1. Sezon 1-2. Bölüm

Norveç yapımı orijinal Skam’e bayılıyorum bu yüzden merakla beklediğim bir yapımdı. İlk iki bölümü aslının aynısıydı ama üçüncü bölümden sonra değişikliklerin olacağını bildirmişler. Eva’nın Fransız versiyonu Emma ve Isak rolünde Lucas dışındaki oyunculara pek ısınamadım. Noora = Manon karakterine alışabileceğimi düşünüyorum. Yine de belki ileride kopya olmaktan çıkıp, kendi yollarını çizebilirler ve ben de sevebilirim. Şans vereceğim.


Gilmore Girls – 2. Sezon 6 bölüm – 4. Sezon 3. Bölüm

GG sezonlarını devirdiğim bir ay olmuş şubat. Bu dizi beni mutlu ediyor ve gündelik hayatın sorunlarından uzaklaştırıyor. Geçen ay Jess yüzünden diziden soğur muyum düşüncesi taşıyordum, neyse ki büyük bir etkisi olmadı. 3. Sezon 22. bölüm, beni duygulandıran ve izlediğim en güzel GG bölümüydü. İyi ki izliyorum dediklerimden, siz de izleyin, herkes izlesin. Gilmore Girls is a lifestyle, it’s a religion. :D

Siz şubat ayında neler izlediniz?

TV Time kullanıcı adım: catcomitissa