29 Aralık 2025 Pazartesi

2025 ÖZET

 


2025 yılının sonuna geldik. Bazen yıllar sadece sayılardan ibaretmiş gibi geliyor. Yaşarken uzun sürüyor ama geriye baktığımızda anlamadan bir yılı daha tamamlamış oluyoruz. Genelde günü atlatma mantığıyla geçen günler yaşanmışlık hissi de vermiyor.


Bakalım bu yıl ne kadar kitap okumuşum?

2025 yılında 66 kitap (okuduğum kitabı bitirirsem 67 olacak) okumuşum, toplamda 20.323 sayfa ediyor. Günlük ortalama 56 sayfa ediyor.

 

Okuduklarıma ortalama 3.1. puan vermişim. Gözüme düşük göründü. Okuduğum en kısa kitap Agota Kristof’dan Dün kitabı olmuş. Bu kitabı arkadaşımın nikahı için kuaföre gittiğimizde okumuştum. Kötü bir kitap değil ama okumasam da olurmuş hissi verdiği için 2 puan vermiştim. Okuduğum en uzun kitap ise yine bahsettiğim arkadaşımla okuduğumuz Homeros’un İlyada’sı olmuş. Geçen gün hala kitabı bitirmediğini öğrendim, buradan bitirmesi gerektiğini hatırlatıyor ve sırada Odysseia’nın beklediğini iletiyorum.

 

2025’de en severek okuduğum kitaplar;

-   Küçük Yuvarlak Taşlar – Melisa Kesmez

-   Babil – R.F. Kuang

-   Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın? – Jeanette Winterson

-   Üst Kattaki Deli Kadın – Catherine Lowell (Bu kitabı daha önce de okumuş gibiyim ama kayıtlarda bulamadım)

-   Medyum – Stephen King

-   Isırgan Otu ve Kemik – T. Kingfisher

-   Şah & Mat – Ali Hazelwood

 



Bu yıl tekrar Tatar Çölü’nü okudum. Sanırım 3 yıllık periyodlar halinde bu kitabı tekrar okuma ihtiyacı hissediyorum. Kitabı ilk kez okuduğumda o kadar sevmemiştim ve Drogo’yu da anlayamamıştım. Akabindeki okumalarımda her seferinde kitabın farklı yönünü keşfettim ve çoğu cümlesinde de kendimi gördüm. Tatar Çölü askerlerden ve kaleden bağımsız, hayatı anlatıyor gibi geliyor. Büyümek, evden ayrılmak, yetişkin hayatı ve konfor alanı, bekleyişler ve hayal kırıklıkları… Bazen eve döndüğünde, aslında dönülen yerin artık ev olmaması ve evin bir his olduğunu anlamak…

 

Bu yıl -yine- çerez okuma ağırlıklı bir yıl geçirdim. Goodreads listeme bakıldığında dahi ne zaman bunaldığım ve hayattan uzaklaşmaya çalıştığım anlaşılıyor. Zihnimi susturmak için kendimi sürekli meşgul ettim; çerez kitaplar okudum, diziler izledim ve reels kaydırdım. İş hayatının stresini ve gelecek kaygısını bu şekilde görmezden gelmeye çalıştım.

 

2025 yılı benim için kendi ofisimi açtığım ve bağımsız çalışmayı deneyimlediğim bir yıldı. Bu durum bana daha fazla gelecek kaygısı verdi ama kendi adıma dilekçelerimi imzalamak, duruşmalara girmek ve çabalamak keyifliydi. Ofisime yılbaşı ağacı aldım; bağlı çalıştığım ofislerin yapmadığı ama sürekli istediğim bir şeydi.





Bu yıl geçen yıla oranla daha çok sokak hayvanı besledim, kendime bir tane daha köpek arkadaş edindim. Kış mevsimini hala çok seviyorum ama onların dışarıda üşüyor olması kalbimi kırıyor.

 

Genel olarak rutin hayatımı seviyorum. Gelecek yıldan kaygılarımın azalmasını, daha fazla seyahat etmeyi talep ediyorum. (Bu sefer istemeyip talep edelim edelim bakalım. :D)

 

İyi yıllar herkese.