şair etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
şair etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ocak 2017 Perşembe

5) Y'OL - BİRHAN KESKİN


Metis Yayınları
73 sayfa



Birhan Keskin, memleketlim.

Kitaplarından Kim Bağışlayacak Beni ile Fakir Kene’yi okudum. Tüm şiirlerini okumak istiyorum.

“Dünya ne ki sevgilim,
benim sana yaptığım kubbe yanında?
Düşsün, olsun, bırak,
içinde yıldızlar patlıyor.
Kolaydır inanmak kadar inanmamak da.
İster sal kendini dünyaya, ister kal yanımda.
Her şeyden öte öyle sevdim ki ben seni
Yoluna baş koymak diyoruz
Biz barbarlar buna.”

Neden önceliğim Y’ol oldu?

“Omurgamı aldın benim.
Omurgamı aldın.
Omurgamı aldın.
Omurgamı.
Niye?”

Çünkü içinde Taş Parçaları var.

“Ben seninle sevgilim
Mutsuz ama bahtiyardım.”

Keskin’i Taş Parçaları’yla tanıdım. Ama bugüne kadar, hep dinlemiştim. Geçen hafta bir akşam, içimden Taş Parçaları’nı okumak için istek yükseldi. O an, o şiiri okumalıydım. Ne yazık ki, kitabı alana kadar beklemek zorunda kaldım.

“Balkonunuz çok yüksek sizin baş döndürüyor.
Dünya pek alçak bir yer olacak yakında öyle görünüyor.”

Dünyaya şairin gözünden bakmak için, tanımak için şiirlerini okumak gerek. Onun hüzünlü ama sert dizelerini okurken hislerimizin benzediğini düşünüyorum. Belki de şiirler, kendimizi de tanımamıza yardımcı oluyor.

“Benim artık taş taşıyacak,
Taş kaldıracak, taş atacak
halim mi var!”

İyi ki kitaplar var. Şiirler var. Taş taşımaya halimiz olmadığında, koşup saklanabileceğimiz dünyalarımız var ve bizi bizim yerimize anlatacak güzel insanlar var.

“Halimi anlatacak sözler yazamam artık
Bu kavruk mektuba
Rüzgardan yan yatmış otlar koydum

Gerisini sen anla.”