10 Şubat 2017 Cuma

10) MARTI JONATHAN LIVINGSTON - RICHARD BACH


Epsilon Yayıncılık
Çeviri: Kader Ay, Aslı Tümerkan
147 sayfa


Martı Jonathan Livingston uzun zamandır aklımda olan ama yeni okuyabildiğim kitaplardan biri.  Adından da anlaşabileceği gibi bir martının hayatını anlatıyor. İsmi Jonathan olan martımız, sıradan bir martı değil.

Çocuk kitabı gibi görünse de, büyüklerin de okuması gereken kitaplardan. Küçük Prens gibi…

Konusu itibariyle bir martıyı anlatsa da, aslında alegorik bir eser. Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla tarzında…

Kitap hayatımızda uygulamamız gereken mesajlar da veriyor. Örneğin her zaman topluma uyum sağlamanın doğru olmadığı gibi… Bazen doğru bildiğimiz, öğrenmek istediğimiz şeyler için engelleri atlamamız gerektiği… Koyun psikolojisini aşmayı ve ipleri elimize almayı vb…

Dediğim gibi her yaşa hitap eden bir hikaye Martı. Yine de çocukken okumuş olmak isterdim.

martı anıları

Anıma konu olan martı


Alegoriyi bir yana bırakırsak, martıyla ilgili küçük bir anımı anlatayım size arkadaşlar. Martılar benim gözümde vapurların peşinden uçan, simit yiyen, İstanbul’la ilgili efsanelere konu olan canlılardı. Bir de fotoğraflarda çok güzel çıkıyorlardı.

Bir gün Bilge’yle Beşiktaş sahilde oralet içiyoruz. Sanırım her zaman olduğu gibi Ada’ya gitme planı yapıyorduk. Denizin kenarında da bir martı, kendi kendine takılıyor. Bir süre sonra denize bakmak için kafamızı çevirdiğimizde ne görelim? Canlı bir yengeç ve onu yemeye çalışan bizim martı! Canlı canlı, kıtır kıtır gözlerimizin önünde yedi yengeci. O gün benim için martının şiirselliği bitmişti.

Ta ki Martı Jonathan’la tanışana dek!

Belki martılar da bizim hakkımızda aynısını düşünüyorlardır. Her şeyi yiyen, hayvanlara zarar veren, doğayı kirleten insanoğlu… Umarım onlar da İnsan Jonathan Livingston’larla tanışabilir.

İyi okumalar J

“Cehaletimizi kırabiliriz, becerilerimizi, yeteneklerimizi ve zekamızı kullanarak kendimizi bulabilir, kendimiz olabiliriz. En önemlisi, özgür olabiliriz!”

“Cennet bir yer, bir mekan değildir, bir zaman dilimi değildir. Cennet öğrenmektir, mükemmelliktir.”

“Gitmek istediğin her yere, istediğin her zaman gidebilirsin.”

“Düşündüğün en son hızda herhangi bir yere uçabilmek için daha şimdiden oraya vardığını kabul etmelisin.”

“Eğer ne yaptığını iyi biliyorsan her zaman başarırsın. Başarmak için ne yaptığını bilmek gerek.”

“Gözünle gördüklerine sakın inanma. Görünenlerin hepsi sınırlıdır. Anlayarak bakmaya, bildiklerinin ötesine geçmeye çalış.”



32 yorum:

  1. Çok güzel bir anlatım olmuş. Bana göre de İstanbul'un en güzel simgelerinden biri de şüphesiz ki martılardır. Nedendir bilmem her gördüğümde kollarıma alıp sevesim gelir imkansız olduğunu bilsem de -.- :) Bu kitap çok ilgimi çekti.Bende bir kitap arayışı içerisindeydim. Okuyacağım kitap belli oldu ^-^ Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuğçe Yüksel,
      Teşekkür ederim, umarım seversin :)) Bence de İstanbul martılar olmazsa eksik kalır :D

      Sil
  2. Çok güzel bir kitaptı, ben çok sevmiştim.
    Hoş bir yazı olmuş, kalemine sağlık. :)

    YanıtlaSil
  3. Evet kesinlikle çocuk kitabı gibi gözüken ama daha çok büyüklere hitap eden bir kitap. Her yaşta okunacak başucu kitaplarından biri

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  4. ne güzel anlatmışşsın. Bende okumuştum. Aradan uzun zaman geçti ama hala çoğu şeyi hatırlarım kitaptaki. Okunması gereken bir kitap :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sümeyye Kip,
      Kesinlikle, ben de okuduğum için mutluyum :))

      Sil
  5. Ortaokulda Türkçe öğretmenimiz aylık kitaplar seçerdi bize. Bu kitabı da sınıfça okumuştuk. Zaman zaman okunması gerekenlerden..

    YanıtlaSil
  6. mutlaka okunması gereken bir kitap kitaplığında herkesin olması lazım :)

    YanıtlaSil
  7. Ne kitap ama :) Ben de çok geç okudum. Keşke çocukluğum da okuyabilseydim ilk. :) Sende çok güzel anlatmışssın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güneşim,
      Keşke, neyse geç olsun güç olmasın sonunda okuyabildik :))

      Sil
  8. Dediğin gibi her yaşa hitap eden etkileyici bir kitap. Bu kitapla çok benze olan Küçük Kara Balık var, onu da tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule Uzundere,
      Küçük Kara Balık'ı neyse ki küçüklüğümde okudum :)) Ama tekrar okusam güzel olur :D

      Sil
  9. Ahhaha kitap çok güzeldi gerçekten de ama senin anın daha güzel blogcan :D İnsan Jonathan Livingston varsa bize de denk gelir umarım. *-*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kalem Fili,
      Gelir mi emin olamadım :D Anımdaki martı psikolojimi bozmuştu :D

      Sil
  10. Güzel bir yazı olmuş. Çocuk kitabı olupta büyüklere mesaj veren kitaplara bayılıyorum. Bu kitabı okumadım ben. Alınacaklar listesine ekleyeceğim. 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kırmızı Başlıklı Kız,
      Umarım seversin, keyifli okumalar :))

      Sil
  11. Böylece martıların yengeç yediğini de öğrenmiş oldum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abdullah Özer,
      Hepsi yer mi bilmiyorum ama bizimki yedi :D

      Sil
  12. bu kitabı hala okumadım maalesef :( Cnr kitap fuarında alınacaklar listemizde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kız Kardeşler Arasında,
      Cnr fuarına ben de gitmeyi planlıyorum :))

      Sil
  13. Bu yengeleç hikayesi tanıdık sanki :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitap Eylemi,
      Yengeleçler yenmesin, onları sevelim :D

      Sil
  14. İlkay Özgür,
    Bence de, okunacak çok kitap ve az zaman var :/

    YanıtlaSil
  15. Martı'yı okuyalı çook uzun yıllar olmuş, tazelemem gerektiğini anladım yazınızı okuyunca...
    Yengeç yeme olayına şahit olmanız talihsizlik olmuş. Martıların gagaları çok güçlü. Bir keresinde yaralı bir martı elimi ısırmıştı oradan biliyorum... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Film Gündemi,
      Sizin anınız da kötüymüş, umarım yaralanmamışsınızdır :))

      Sil
  16. Bu kitabı yıllar önce okumuştum.O zamanda onun için mutlaka okunması gerekenlerin arasına koymuştum.Güzel bir kitap.Sayenizde hatırlayıp bir daha okumak istedim.Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebemkuşağı,
      Tekrar tekrar okunabilecek bir kitap bence de, insana umut veriyor :))

      Sil