![]() |
47
Metis Yayınları
73 sayfa
|
“Bir cümledir insan
arşla ferş
arasında ve hep haklı
Vardım
işte demek için
ömür denen
cisimde saklı.”
Mezuniyetimden bahsetmiştim sizlere birkaç post önce. Bu çok
sevdiğim kitap ve kedili ayraç da bana Öykü’nün mezuniyet hediyesi. Havuzlu
Bahçe’de otururken beni şaşırttı ve sevindirdi.
Kuzguncuk’a gittik sonrasında. Daha önce hiç gitmemiştim, oysaki
İstanbul’da beni yansıtan yerlerden biriymiş. Evleri, sokakları, kedileri,
kafeleri ve bostanıyla (şehrin içinde köye dönmek gibi bir his, çok güzel)…
Sevimli bir olay da oldu. Apartmanın önünde yatan bir kediyi severken, bunu
gören ev sahiplerinden biri bana evdeki kedisini de gösterdi. Sıcacık bir
davranıştı, içimi ısıttı.
Biliyorsunuz ki Birhan Keskin’in tüm kitaplarını okumuştum ama
bu vesileyle Y’ol’u tekrar okudum. İçindeki Taş Parçaları şiirini zaten sık sık
dinlerim: okula giderken, dönerken, uyumadan önce, canım ne zaman çekerse.
Kitapları tekrar okumayı ve zaman içinde değişen bakış açımla
yorumlamayı seviyorum. Mesela Taygam şiiri daha anlamlı geldi bu kez bana.
Ayrıca küçük bir ayrıntı, bu sefer Y’ol’u yoldayken okudum.
Memlekete dönerken, otobüste…
Birhan’ı, şiirlerini, y’olu, yolda olmayı ve okumayı seviyorum.
Teşekkürler Öykü, hediyelerin için, tekrar okumama vesile
olduğun için!
Önceki Y’ol yorumum için tık.
“Her gün
karşımda duran fotoğraflarına baktım. Bir kez öfkelendim her gün bir kez sordum
kendime neden bu kadar bağlandın. Her gün adalet ve zalimlik üzerine düşündüm.
Belki de her şey.”
“Biz
iyileşmeyiz diyor İlhan
Biz
iyileşmeyiz bunu bil, diyor.
Biliyordum:
ağırdı
Biliyordum:
çok ağrıdı
Biliyordum:
adım adım”