5 Mayıs 2017 Cuma

Yaşamdan Kareler: Birhan Keskin / Atatürk Arboretumu



Bu seferki yaşamdan kareler başlığımın içindekiler: Üç öğrenci, bir şair, bir arboretum ve bir üniversite.

Günümüz Atatürk Arboretumu ile başlayıp, Boğaziçi Üniversitesi’nde Birhan Keskin söyleşisiyle devam ediyor ama ben öncelikle Birhan Keskin’den bahsetmek istiyorum.



Boğaziçi Üniversitesi’nde Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi’nin yazar-şair buluşmalarında bu sefer Birhan Keskin vardı. Aslında geçen yıl olacakmış ama iyi ki ertelenmiş demekten kendimi alamıyorum. :D  



Bazı insanların farklı bir havası vardır, rahatlığıyla, doğallığıyla kendilerini sevdirirler ya… Buna iyi elektrik mi desek bilemiyorum fakat hislerim böyleydi.

Söyleşi retrospektif şekilde ilerledi, yani en son çıkan şiir kitabı Fakir Kene’den başladık, ilklere doğru ilerledik.



Keskin, şiirlerini genelde ‘can havli’yle yazdığını ve samimiyet testi uyguladığını söyledi. Genelde okurlarıyla bu tarz buluşmalara gitmediğini çünkü şiirle okur arasına girmek istemediğini belirtti. Şiiri edebiyattan ayrı gördüğünü, kendisinin edebiyatçı değil şair olduğunu vurguladı. Kendisinden önceki kuşağın –80’lerin- şiirlerini incelemiş, bu yüzden daha sade, imgesiz bir dil kullanıyormuş.

blog, kağıt salıncak, şiir, şair


Ve daha niceleri… Ayrıca Taş Parçaları, Ruth, Hıdrellez, Dogmayaydın gibi şiirlerini okudu.



Yaklaşık 1.5-2 saatin sonunda bahçeye çıktık ve sigarasını içerek kitaplarımızı imzaladı. İmzalarken biraz konuşma imkanı bulduk ve memleketimiz Kırklareli’nden bahsettik.



Ardından kampüste biraz yatıp yuvarlandık. Tercihlerimi yaparken Boğaziçi Edebiyat yazmaktan vazgeçtiğim için biraz(!) pişman oldum. Neyse, bunlar derin konular… Günümüzün en başına, yani Atatürk Arboretum’a dönelim.



İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi ile Orman Genel Müdürlüğü’nün iş birliğiyle 1949 yılında arboretum çalışmalarına başlanmış. 




82’ye kadar alt yapı ve dikim çalışmaları devam etmiş.





Arboretuma ağaç çeşitliliğinden dolayı canlı ağaç müzesi de deniyor.




Biz Taksim’den 42T otobüsüne binerek gittik. 1.30 saat civarı sürdü, az da olsa trafik vardı.





Hafta içi öğrenciler için giriş 2 TL idi.




Arboretum, beklediğimden büyük ve güzeldi. Dinlenip, doğanın tadını çıkarmak için gidilebilir ancak yemek yemenin yasak olduğunu da belirtmeliyim.




Kronolojik sırayla yazamamış olsam da, benim için güzel günlerden biriydi. Birhan Keskin söyleşisine katıldım, arboretuma gittim, sevdiğim dostlarımla birlikteydim… Mutlu günler heybeme bir taş daha atmış olduk.

Günü Bebek’te waffle yiyerek kapattık.



Nice güzel günlere… Sevgiyle kalın. 

37 yorum:

  1. Güzel bir gün geçirmişsiniz.Kareler çok hoş.Kapanış da en sevdiğim cinsten.Emeğinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ebemkuşağı,
      Evet, çok güzeldi. Waffle'a ben de bayılırım :))

      Sil
  2. Birhan Keskin hiç okumadım listeme almalıyım.

    Arboretum'a ekim ayında gitmiştim sanırım, huzurlu havasını çok sevdim.

    Ne güzel bir gün olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handan,
      Umarım şiirlerini seversin :))
      Sonbaharda da çok güzeldir, bir denemeliyim...

      Sil
  3. Harika bir post olmuş.(Post denmesine çok alışamadım henüz.) Fotoğraflar, yazı, söyleşi, tanıtım. Dolu dolu bir köşe oluşturmuşsunuz. İnanın yazınızı okurken bitmesin istedim.Arboretum ne güzel düzenlenmiş. Gözleri dinlendiriyor.

    Şiir söyleşilerini ben de çok seviyorum. İnsana ne çok şey katıyor. Yakın zamanda Ataol Behramoğlu Mersin'deydi.
    Bu enerjik günün sonunda o kalorili waffle'ları hak etmişsiniz.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Makbule Abalı,
      Çok teşekkür ederim, beğenmenize çok sevindim :)) Arboretum huzurluydu gerçekten ama biz hızlıca dolaştık. Oraya gidip, sakince gezmek daha dinlendirici olabilir :))
      Umarım ben de Ataol Behramoğlu'nu dinleyebilirim.
      Sevgiler :))

      Sil
  4. Arborerum çokkk güzel görünüyor, hiç duymamıştım. Söyleşi de güzel geçmiş anlaşılan, ee bir de sonunda tatlı var oh ne güzel ☺️☺️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öneri Makinesi,
      Tatlı tam ödül :D Arboretumu harika yapmışlar :))

      Sil
  5. Nazım Hikmet Merkezindeki söyleşilere hiç gidemedim, niyetleniyorum ama hep bir şey çıkıyor. Yine de azimliyim gideceğim:) Arboretumdan haberdar değildim öğrendiğim iyi oldu teşekkürler. Yazınız çok güzel olmuş elinize sağlık:) Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gül Akça,
      Bazen uymuyor, insan gitmek istese de gidemiyor işte.. Arboretum çok bilinen bir yer değil galiba :)) Teşekkürler :))

      Sil
  6. Ne güzel bir gün olmuş öyle:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sezer Eser Perker,
      Böyle günlere ihtiyaç var :))

      Sil
  7. Ne güzel bir gün olmuş :-) Arboretuma bi' türlü gidemedim. Tam gidecekken alerji mevsimi başladı :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir Kitap Hırsızı,
      Olsun, ilerleyen zamanlarda gidersin :))

      Sil
  8. Cennet gibi bir yermiş orası. Çok güzel yeşili, manzarası...
    Şiir hiç okumuyorum. Ama her ne olursa olsun cümlelerin sahibine kitabını imzalatmak her halükarda çok keyifli ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çocuklu Hayat,
      Bence de, öyleydi :))
      Katılıyorum, anı oluyor :))

      Sil
  9. Ne Kadar hoş bir gün olmuş. Sanat, kültür ve doğa var...
    Fotoğraflara bayıldım...

    YanıtlaSil
  10. aöf vizelerini atlatınca gezmeler pek bi hoş olur :P :P
    canlı ağaç müzesi süpermiş ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dr. Coffee,
      Aöfler bitti, örgün finalleri geliyor :(( ben hala gezeyim... :D
      Evet, çok güzeldi :))

      Sil
  11. Havadisler kadar görseller de çok güzeldi :)

    YanıtlaSil
  12. arboretuma gitmedim gideyim. birhan keskin ah ne güzel olmuş dinlemek konuşmak. amaaaa bebekte wafıl en iyisiydiiii :)

    YanıtlaSil
  13. 2-3 kez gitmişliğim vardır ama sonuncu gidişim hariç önceleri ismini bilmezdim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belle'nin Kütüphanesi,
      Adını söyleyebilmek ayrı bi beceri bence :D Hala söyleyemiyorum :D

      Sil
  14. Merhaba! :)

    Doğayı çok seviyorum; bu nedenle fotoğraflar beni ayrıca çekti :) Birhan Keskin'i hiç okumadım, merak ediyorum. (Bir gün yine bir blogda -ki burası bile olabilir- böyle bir giriş yaptığımı hatırlıyorum, o zamandan beri hâlâ okumadım.) Galiba onu ilk kez "Kafa" dergisinin verdiği eklerde görmüştüm. Bu yazı merakımı biraz daha artırdı. "Arboretum"u galiba şu an ilk kez cümle içinde kullanıyorum, zorlandım. TDK'nin tanımına göre "Ağaç Parkı" demekmiş, en azından söylemesi daha kolay :) Burayı daha önce duymuştum, umarım bir gün gezebilirim :) Genel olarak okumaktan memnun olduğum bir blog paylaşımı; bunun için teşekkür ederim :)

    Güzel günler dilerim!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Engin Ergin,
      Birhan Keskin'i ben tekrar tekrar okuyorum :)) Ağaç Parkı demek bence de daha rahat ve kolaymış. Konuşurken ben de arboretum kelimesini sürekli unutuyorum :D Ben teşekkür ederim :))

      Sil
  15. Güzel bir gün geçirmişsin. Havaların ısınmasını bu yüzden seviyorum. İnsan rahat rahat gezebiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule Uzundere,
      Ben sıcakları pek sevmesem de, gezmek açısından öyle gerçekten :))

      Sil
  16. Ne güzel biryermiş. Görmeli fırsat yaratıp...

    YanıtlaSil
  17. imza için bir de buradan teşekkür ediyorum ::D

    YanıtlaSil
  18. Arboretum çok güzelmiş. Yemek yasak olması bir açıdan iyi, kirlenmesin güzelim yerler.. Birhan Keskin'in Ba adlı kitabı var bende sadece ama sevmiştim..
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ezgi,
      Doğru söylüyorsunuz ama insan açık havada acıkıyor :D Keşke çevresine yemek yemek için yerler açsalarmış...
      Tüm şiirleri güzeldir :))

      Sil