christmas marketi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
christmas marketi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2018 Cumartesi

Erasmus: Mercato di Natale



Jingle bell, jingle bell, jingle bell rock!

Yılın en sevdiğim zamanı Christmas sonunda geldi! Size küçük bir sır, Erasmus’umu güz döneminde yapmamın nedenlerden birisi de bu.


Soğuk bir gece, şal ve şapkalı insanlar, çevredeki mağazalardan yayılan sıcacık sarı ışık, sokaklardaki çam ağaçları, renkli süslemeler… Sizce de harika bir kombinasyon değil mi? Bir de kar yağdığını düşünün. Mü-kem-mel!



Bu hafta Floransa sokakları Christmas için hazırlanmaya başladı. Çeşitli ışıklar takıldı, vitrinlere çam ağaçları konuldu. Santa Croce meydanında Noel Marketi açıldı. Neler satılıyor? Şal-eldiven-bere, terlik, takı, şekerlemeler, noel ağacı süsleri, sokak yiyecekleri… 



Şimdi siz fotoğraflara bakarken, ben burada okuduğum kitaplardan bahsetmek istiyorum.



55) Elveda Sevgilim – Alyson Richman / 312 sayfa
İlk önce kitabın kapağına ve sonra Prag’da geçmesine bayıldım! Kafka sayesinde Prag benim için özel bir öneme sahip. Elveda Sevgilim, İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan bir aşkı konu alıyor. Severek okudum.

“Hiçbir zaman sohbet etmeyi seven bir insan olmamıştım. En yakın dostlarım her zaman kitaplarım olmuştu.”

“Dünyanın tüm kederlerini üstlenemezsin.”



“Gerçek aşk o kadar güçlüdür ki önüne set çekmeye çalışsanız bile onu durduramazsınız, akmaya devam eder. Ayrılıkta, hatta ölümde bile devinim ve değişim halindedir. Anılarda, bir dokunuşun hatırlattıklarında, bir kokunun uçuculuğunda, bir iç çekişin ayrıntısında yaşar. Kumdaki bir fosil, kızgın asfaltta yanan bir yaprak gibi iz bırakmaya çalışır.”

“Çünkü sevdiğimiz fakat geride bıraktığımız ve asla unutamadığımız insanlara kavuştuğumuzda  artık evimize dönmüş oluruz.”



56) Ters Yüz Şatosu – David Henry Wilson / 89 sayfa
Bana Alice Harikalar Diyarında’yı ve Hayvanlar Çiftliği’ni anımsatmasına rağmen çok sevemedim.

“En kötü cahillik türü de budur. İnsanların cahil olduklarından haberdar olmamaları.”



57) Everything Everything – Nicola Yoon / 280 sayfa
Bu yaz filmini izlemiştim. Nadir görülen hastalığı olan bu yüzden evden dışarı çıkamayan bir kızı konu alıyor. Kafa dağıtıcı, çerez. İngilizcesi de basit.

“Life is hard, honey. Everyone finds a way.”

“Everyone’s a snowflake, right? We’re all unique and complicated. We can never know the human heart.”



58) Seni Özlüyorum – Loise Douglas / 236 sayfa
Klasik bir konu olmasına rağmen sıkılmadan okudum.

“Öğrenmekten hiç vazgeçme sevgili kızım, hayatın güzelliği budur.”



59) İlk Öpücük – Julia Quinn / 146 sayfa
Aslında bir serinin devam kitabıymış ama ben seriyi okumadım. Tek kitap olarak da okunabileceğini düşünüyorum. İnce, idare eder düzeyde bir historical romans.