2019 Ekim’inde İçimdeki Çocuk Sergisi’ne gitmiştim Abdülmecid Efendi Köşkü’nde.
Aradan üç yıl geçti. Pandemi atlattık -tam atlatmış gibi olmasak da-, evlere
kapandık, tekrar sosyal hayata dönmeyi öğrendik, tek yaşamaya başladım, mezun
oldum… Her şey çok değişti, tutunacak dal arayarak kaygan bir zemin üstünde el
yordamıyla ilerlemeye devam ediyorum/z.
Yine Ekim ayında Abdülmecid Efendi Köşkü’nü ziyaret ettim. Bu sefer başka
bir sergi için: İsmi Lazım Değil.
“İsmi Lâzım Değil sergisi, bilinmezin büyüleyiciliğini ve tekinsizliğini
odağına alıyor. Bizans’tan günümüze uzanan tarihsel ve kültürel mirastan
esinlenerek, biçimlerin, inançların ve temsillerin tarih boyunca nasıl
varlığını sürdürdüğünün, göç ettiğinin ve dönüşüm geçirdiğinin izini sürüyor.”* https://www.koc.com.tr/medya-merkezi/haberler/2022/ismi-lazim-degil-sergisi-sanatseverlerle-bulusuyor
Sergiye Floransa’daki oda arkadaşım Canan’la gittik. Cumartesi sabah
saatlerinde köşke varmamıza rağmen sıra bekledik. Serginin en can sıkıcı yanı
sanırım buydu; öncelikle köşkün bahçesine girmek, sonra bodrum katı gezebilmek,
ardından da köşkteki eserleri görebilmek için sıra bekledik.
Biz gezme planını ters yaptık, önce köşke girip broşür alıp sonra bodrum katı
gezmek daha mantıklı olabilir. Gerçi broşürde eserleri bulmak o kadar zor ki,
keşke odaların numaralarını kapılarına yazsalarmış ya da eserlerin altına
broşürdeki tek cümlelik bilgileri ekleselermiş. İçimdeki Çocuk Sergisi’nde de
böyle yapmışlardı ama bu durum keşmekeş yaratıyor.
Sergiyi genel olarak çok beğenmedim. Dijital dünyanın getirilerinden biri
olarak instagram üzerinden sergideki neredeyse tüm eserleri görmüştüm zaten.
Bodrumdaki canlandırmaları çekmek yasak olduğu için sürpriz oldu ve en beğendiğim
kısım da orasıydı.
Sergi bana çok ilginç gelmese de köşkü görmek için bir fırsat, eğer
vaktiniz varsa bir iki saatinizi bu sergiye ayırabilirsiniz. Belirtmeliyim ki eserler
çocuklar için çok uygun değil, bebekle bile gelenler vardı, dikkat etmek gerek.
Son olarak, kitap okuyamama durumumu Tatar Çölü’nü tekrar okuyarak kırmaya
çalışıyorum. 2 aydır kendi çölümün farkına vardığım için, bu bakış açımla
tekrar geri dönmem gerekiyordu. Kitaptan bir alıntıyla yazıyı bitiriyorum: “Bir sayfa, böylece, yavaşça çevrildi ve
tüketilmiş günlere eklenerek öbür tarafa geçti, şimdilik biriken sayfalar ince
bir cilt oluşturmakta ama buna karşılık kalan sayfalar bitmek bilmez bir hacim
sunmaktadır. Ama yine de biten bir sayfadır, teğmenim, yaşamın bir parçası.”
evet köşke gitmeli, sonbaharda güzel olur de mi :)
YanıtlaSilGüzeldi Deep, bahçesi, kendisi harika :))
SilSergi pek ilgi çekici değilmiş sanırım. :)
YanıtlaSilBazen bana da oluyor kitap okuyamama durumu, sonra fark ettim ki yeni kitaplar aldıkça daha hevesim geliyor. Bir de sevdiği tarzları okuyunca insan daha verimli okuma oluyor. :)
Sergiyi çok sevmedim, evet :)) Okuyamayınca, kitap da almamaya başlamıştım, zor bir dönemdi :))
SilBir takım kişisel sıkıntılar yüzünden henüz hiçbir Bienal mekânını ziyaret edemedim. Bu sene Abdülmecid Efendi Köşkü kalacak sanırım. Bienaller sırasında ziyarete açıldığı ilk yıllarda bu köşk çok sakin olurdu. Zamanla bilinirliği arttı, iki sene önce 1.5 saat kuyrukta beklemiştik ki hafta içi bir gündü. Sanata ilgi güzeldir diyeyim:)
YanıtlaSilTatar Çölü nasıl gidiyor? Çok övülmesine dayanamayıp okumuştum ama inan içim şişmişti:) Oysa ki bir kitaptan sıkıldığım nadirdir. Sümsük tiplerinden hoşlanmıyorum, sanırım o yüzden -yazarın ne anlatmaya çalıştığını anlasam da- asla içine giremedim:)
Sevgiler...
Sanata ilginin olması güzel ama yine de kuyruk beklemeyi sevmiyorum :)) Bu sene sergi pek de güzel değildi bence, bir şey kaybetmiş sayılmazsın.
SilTatar Çölü'nü ilk okuduğumda ben de pek sevmemiştim, karakteri de eleştirmiştim ama ikinci okuyuşumda Drago'yla çok ortak noktamın olduğunu fark ettim. Kitap okuyamadığım dönemde de okuyabilmek bana çok iyi gelmişti.
Daha az önce çocukları oyundan getirirken arkadaşımla haftasonu gitsek mi diyorduk. 🙈 Nasıl da denk düştü bu yazı. ❣️
YanıtlaSilNe de güzel tabir etmişsin kygayn zeminde hayatlar...
YanıtlaSilFotolarda güzel bende gitmek istiyorum şimdi🤩
Bu sergiye ben de gittim. Dediğin gibi broşür içeride yer verilen eserleri bulabilmek için pek kullanışlı yapılmamıştı. İçimdeki Çocuk sergisi daha güzeldi daha cezbediciydi. Buradaki sergilerde sıra hiç bitmiyor ne yazık ki. :’)
YanıtlaSilTatar Çölü hayatımın kitabı. Ben de tekrar okumak istiyorum ama henüz cesaret edemiyorum.
YanıtlaSilPandemi çok şeyi değiştirdi hayatımızda. Güzel kareler. Gören gözlerine sağlık. Sevgiler. Persephone
YanıtlaSilTatar Çölünü hiç okumadım kitap yorumunuzu merakla bekliycem. Bazen müzeler, sergiler istediğimiz gibi çıkmıyo ama ona rağmen kaliteli bir zaman geçirdiğinizi düşünüyorum. Şimdi orada bir türk kahvesi için bahçenin keyfini çıkarmak vardı :))
YanıtlaSilKöşkteki serginin fotoğraflarının birkaç tanesini ben de gördüm ama canlı performanstan haberim yoktu. Merak ettim bu kısmı.
YanıtlaSilTatar Çölü'nü de not aldım. Çok teşekkürler :)
Našel jsem Mr. Pedro na blogu od někoho, kdo ho doporučuje každému, kdo hledá půjčku. Byl jsem tak nadšený a motivovaný být v této pozici finanční svobody, protože moje rodina hladověla, oslovil jsem pana Mr. Pedro v žádosti, kterou jsem mu řekl, můj životní příběh o finanční situaci, pošle mi formulář žádosti, abych vyplnil své údaje, což jsem udělal, poté, co mi poslal smlouvu o půjčce, předal jsem ji svému právníkovi k vyřízení podívejte se a poraďte mi jak dál. Podepsal jsem smlouvu o půjčce poté, co byla moje půjčka schválena před několika hodinami, banka mě kontaktuje ohledně převodu prostředků a poplatků, které musím uhradit na přepážce banky. bylo velmi příjemné pracovat s panem Pedrem a velmi mu děkuji za pomoc, kterou mi poskytl a která opravdu pomohla mé rodině hladovět. Kontaktujte prosím Mr. Pedro na e-mailu: pedroloanss@gmail.com, protože je vždy zaneprázdněn, ale mají s ním také dalšího profesionálního spoluhráče.
YanıtlaSil