nihan kaya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nihan kaya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Mayıs 2020 Cumartesi

İYİ TOPLUM YOKTUR - NİHAN KAYA

37
İthaki Yayınları
165 sayfa

İyi Toplum Yoktur Nihan Kaya’dan okuduğum ikinci kitap. Daha önce İyi Aile Yoktur’u okumuştum ve genel olarak beğenmiştim. Beklentim de haliyle yükselmişti. İyi Toplum Yoktur’a iki açıdan baktım: kendi açımdan ve kitapta olan toplum eleştirilerini düşünmemişler açısından.

Benim açımdan kitap ortalamanın altındaydı. Bahsedilen törenlere dair, kadınların ev işleri yapmasına dair vs. olan eleştirileri daha önce okumuş ve üzerinde düşünmüştüm. Bu yüzden benim için yeni düşünceler değildi.

Kitapta Nihan Kaya’nın sürekli kendi kitaplarına atıf yapması çok iticiydi. Üstelik konularını da anlatmıştı. Dikkat ettiyseniz ben blogda bile romanların konularına pek değinmem. Kitabın konusunu detaylıca öğrendikten sonra okumama gerek kalmıyor gibi hissediyorum ve tüm heyecanı kaçıyor. Ayrıca yazar, başka yazarlara da atıf yapmış hatta birkaç bölümün içeriği Clarissa P. Estes’in Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabındandı. Ben zaten kitabın kendisini okudum. Bir de İyi Toplum Yoktur’da ilk cümlesini okuyup, sonra atladığım bir bölüm mevcut: Damızlık Kızın Öyküsü. Bugüne kadar kitabı okumayı düşündüğüm için konusu hakkında spoiler yemekten kaçındım. Bölümün başıyla bile yıllardır öğrenmekten kaçındığım konusu öğrendim. Ne desem bilemiyorum. Bu kitapları dipnot olarak vermesi gerektiğini düşünüyorum, şu kitabı da okusanız konu açısından iyi olur gibi.

Yazarın bu kitabında baba üzerine inceleme yapacağını düşünmüştüm, şöyle bir açıklama yapmış anneyi konu alması hakkında: “Meselenin, kuşkusuz, geleneksel kültürde babanın ebeveynlik yapmamasıyla, işin çoğunu anneye yıkmasıyla ve yükü ağır olan annenin de bunun acısını çocuktan çıkarmasıyla çok ilgisi var.” Sadece bunlar için bile baba incelenmeli... Ayrıca babanın ebeveynlik yapmaması bile çocukta bir zarar oluşturmaz mı?

Son olarak kendi açımdan değinmek istediğim nokta, bahsettiği örneklerin çoğunda isim vermemesi. Birinden duymuştum, evine gittiğim biri anlattı, bir okuyucum, bir profesör… Böylece örnekler insana hikâye gibi geliyor.

Kitaptaki eleştirileri düşünmeyenler açısından ise iyi bir başlangıç kitabı olabilir. Dili basit, kolay okunuyor ve bu konular hakkında düşünmeye sevk edebilir.

Kitapla ve sağlıcakla kalın. 🌿

“Törenler toplumun bireylere dayatmak istediği anlayışları biçimselleştirirler.”

“… bir erkeğin kadınlara karşı herhangi türde şiddete meyilli olması, cinsel kimliğin hasar görmüş ve düzgün gelişmemiş, olgunlaşamamış olmasının ifadesidir aslında.”

“Sevgi, kendini açmak demektir. Karşındakini kabul etmek, anlamak ve sevmek demektir.”

“Doğmuş her canlıya göstermemiz gereken nezaket, birinin sınırlarımıza müdahale ettiği yerde mesafeye dönüşmeli.”

“Kendi hayatınızı yaşama özgürlüğünüz yoksa, gerçek bir hayatınız yok demektir.”

“İnsanlar, evliliğin gerçekten de, sizi kocanıza ve kocanızın ailesine hizmetçi pozisyonuna düşürdüğüne inanırlar. Evliliğin temeli, kadının kocasına hizmet etmesiymiş gibi konuşurlar. (…) Halbuki kadın çalışmasa bile kimsenin hizmetçisi değildir, herhangi bir iş yapmak zorunda değildir.”



29 Aralık 2019 Pazar

İYİ AİLE YOKTUR - NİHAN KAYA

92
İthaki Yayınları
290 sayfa

İyi Aile Yoktur, Türk aile yapısının ihtiyaç duyduğu kitap bence. Yazar, Alice Miller’dan etkilenmiş ve araştırmalarının sonunda bu kitabı yazmış.

Kitabın doğru noktalara temas ettiğini ve farkındalık yaratabileceğini düşünüyorum. Çok çözüm odaklı bir kitap değil, daha çok sorunları tespit ediyor. Ayrıca İyi Aile Yoktur’daki aile kavramının içindeki baba figürü nerede diye düşünmedim değil. Twitter’ı incelediğimde yazarın kitapları bir bütün olarak yazdığı ve diğer kitabında babayı anlattığı dikkatimi çekti. Devam kitabını okuyup göreceğim. :)

Genel olarak baktığımızda kitabı sevdim ve Nihan Kaya’nın tespitlerine katılıyorum. Alıntıların, kitabı benden daha iyi anlatacağını düşünüyorum.

Sevgiyle ve kitapla kalın!

“Çocukluk bir cehennemdir.”

“En iyi anne baba bile çocuğuna zarar verir. Anne-babanın çocuğa verdiği zararı örtbas edebilmek için anne-babalık kurumsallaştırılmış ve kutsallaştırılmıştır.”

“İnsanın çocuğuyla ve genel olarak çocuklarla ilişkisiyle yüzleşmesi, kendi çocukluğuyla yüzleşmesi demektir.”

“Dünyada, öldüğünde yahut bir şekilde kaybettiğimizde varlığımızı idame ettiremeyeceğimiz kimse yoktur; kendimiz hariç. Kendimiz dışında kimseye ihtiyacımız gerçek bir ihtiyaç değil.”

“Bir insanın en olumsuz, en sağlıksız yanını gösterdiği kişi, her zaman, çocuğudur.”

“En büyük acılar genellikle insanın kendine çektirdiği acılardır. Kişi benliğindeki işkenceciden hiçbir yerde kurtulamaz.”

“Birinin bir başkası üzerinde baskı kurmasının normalize edilmesi, ailede başlıyor. Dünya realitesi, kanıksadığımız için, ne kadar yanlış olduğunu fark bile edemediğimiz hiyerarşiyle, zihinsel ve psikolojik istismarla dolu.”