Can Yayınları
156 sayfa
|
Bu yıl hiç okumadığım kadar hikaye okudum sanırım. :D Bu seferki
kitabım Yekta Kopan’dan Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri. Adını ilk
hikayeden alıyor.
Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri ayrıca ikinci okuduğum Yekta
Kopan kitabı olma özelliğine sahip.
Kitap dokuz hikayeden oluşuyor ve ben hepsini art arda okumak
yerine arada sırada bir hikaye okuyarak bitirdim. Böylece öykü okuduğumda
oluşan yarım kalmışlık hissini ortadan kaldırdım.
En beğendiğim iki hikaye Rakı, Su ve Buz ile Maskeli Süvari
oldu. Çok doğal, çok bizdendiler. Özellikle Rakı, Su ve Buz… Daha önce de
bahsetmişimdir, romanlarda, hikayelerde kahramanlar hiç tuvalete gitmez. Duş
alır, dişlerini fırçalar ama nedense tuvalete gitmezler. Bu da bana bazen fazla
yapay geliyor. Oysaki Rakı, Su ve Buz’daki karakter tam olarak insandı. :D
Hikayeler genelde ailevi problemlere, aşka, arkadaşlığa
değinmiş. Oldukça sade ve anlaşılır dille yazılmışlar. Olay hikayesinden çok
durum hikayesi olmaya yakınlar.
Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri 2002 Sait Faik Hikaye
Armağanı’nı almış. Kitabın sonunda yazarla yapılmış yayınlanmamış bir söyleşi
de mevcut.
Sonuç olarak kitabı beğendim. Eğer uzun bir şeyler okumak zor
geliyorsa, biraz hüzünlenmeye ihtiyacınız varsa tavsiye
ederim. Ayrıca aşık değilseniz –benim gibi-, yalnızlık tarifleriniz kendiniz üzerineyse de, okuyabilirsiniz ve hatta sevebilirsiniz de. :D
“Sevmenin en zor yanı sevilmek…”
“Her gün oynanan bir tiyatro oyununun perdesi yavaşça açılıyor.
Sahnedesin. Tek başınasın. Başroldesin. Günaydın.”
“Bir kere aşık olunur. Aynaya her baktığında onun yüzünü
görüyorsan iş bitmiş demektir. Gittiği günden sonra baktığın her yolun son
durağında onu görüyorsan da, sen bitmişsin demektir.”
“Bu bir kâbus değil, bir kâbus bile bu kadar karanlık olamaz.”
“Bana gördüklerinizi getirmeyin. Bana gördüklerinizin
ardındakini getirin. Eğer bir şeyin arkasını görmek için çaba harcamazsanız, o
size istediği kadarını gösterir. Çünkü unutmayın, her şey aslında göründüğünden
farklıdır.”