19 Haziran 2017 Pazartesi

51) SONSUZ DİKKAT DAĞINIKLIĞI - DOMINIC PETTMAN

sel yayıncılık

“Gündelik Yaşamda Sosyal Medyaya Odaklanmak”
Sel Yayıncılık
Çeviri: Yunus Çetin
126 sayfa


Son zamanlarda Bilge’yle sıklıkla konuştuğumuz konu sosyal medyanın bizde odaklanma sorunu yarattığıydı. En basitinden, ders çalışmamız gerektiğinde, telefon mucizevi bir alete dönüşüyor ve aklımızın bir kısmı hep orda kalıyordu.

Bu konuşmaların üzerine D&R’ı gezerken, Sonsuz Dikkat Dağınıklığı dikkatimi çekti, başlığı ne kadar da bize uygundu! Böylece aldığım gibi okumaya başladım.

Sonsuz Dikkat Dağınıklığı bir araştırma-inceleme yazısı. Yazar sosyal medyayı 5 ana başlık altında bize sunmuş:
·        Hipermodülasyon
·        Senkronizasyon İstenci
·        Algoritmanın Köleleri
·        Muzır içeriğe dikkat: Fappening ve Dikkat Dağıtıcı Başka Erotik Şeyler
·        Sonuç: Tek Boynuzlu Atın Peşinde

Ben kitabı sevdim. Sosyal medyanın iyi ve kötü yönlerini, gerçek-zamanlılık yüzünden insanda doğan senkronizasyon ihtiyacını, insanı kapak resmindeki Cıvıldama Makinesi’ne çevirdiğini vs. detaylıca anlatmış.

Araştırma-inceleme yazılarını seviyorsanız, tavsiye edilir.

Alıntılar size kitabı daha iyi anlatacaktır:

“Dünyanın nasıl işlediğini ne kadar derinden fark edersek, elimizi kolumuzu bağlayan bir öfke, hınç, bunalım, utanç ve acizlik sarmalına kapılmamız o kadar kolaydır. Sosyal medyanın bu kadar bağımlılık yaratmasının nedenlerinden biri de kuşkusuz budur: kitlelerin yeni afyonu. Ağrıyı giderir.”

“Bir tarafta haklara, sorumluluklara, kişiliğe, failliğe vs. sahip bir yurttaş, yani şahıs olmaya ilişkin daha eski anlayışlar ile diğer tarafta özlemlere, beğenilere, profillere ve görüşlere sahip, ardında çerez kırıntıları bırakan bir tüketici olmak gibi yeni yeni ortaya çıkan varoluş biçimleri arasında gidip geliyoruz.”

“Zihnimizde bir yerde, ayak uydurabileceğimiz işleyen bir toplum imgesi vardır, ama kendimizi bodrum katında unutulmuş bir yapboz parçası gibi hissederiz. Tamamlanmış resmi sergileyen kutu da kayboluvermiştir; her şeyi tekrar bir araya getirmemizi sağlayacak harita da elimizde yoktur. Dikkatimizi dağıtmaya yönelik arzumuzu körükleyen işte tam da budur. Her durum güncellemesi, her tweet, her gönderi, her tumblr paylaşımı ve her selfie Durkheim’ın ayrıntılı bir biçimde betimlediği modern-öncesi toplumun o kayıp resmine ve yansımasına tekabül etme vaadinde bulunur.”

“Telefon mesaj sesiyle çınlar. Boynumuz kasılır. İçimizdeki Pavlovcu hassas noktalar yüzeye çıkar ve birer maymun gibi elektronik muzlarımızı –tuzak olduğunu anlamaksızın- elimizde tutmayı sürdürmemiz için sosyal ve bilişsel bilimler alanında çalışan yüksek maaşlı kadroları ellerinde bulunduranlar tarafından sömürülürüz.”




22 yorum:

  1. Alınıp okunacaklar listesine aldım hemen..
    Çağımızın sorunu oldu artık bu telefon bağımlılığı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bayan Hohori,
      Maalesef, yanımda olmayınca bazen eksiklik hissediyorum :D

      Sil
  2. Sosyal medyanın odaklanma sorununa neden olduğu konusunda kesinlikle çok haklısın. Ben de şu sıralar adeta bağımlı olmuş durumdayım maalesef. :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İrem Akay,
      Sosyal medya öyle bir şey ki bağımlı olduğumuzu bilsek de kurtulmaya çabalamıyoruz :D

      Sil
    2. Kesinlikle! İşte tam da sorunumuz bu! Harika bir nokta atışı. ^_^

      Sil
  3. Sosyal medya hayatımızın merkezine yerleşmiş durumda. Bu konuyu etraflıca anlayabilmek adına güzel bir kitap gibi duruyor.

    YanıtlaSil
  4. Aldım notumu... ilgi alanım... Sevgiler..

    YanıtlaSil
  5. Benim de ilgimi çekti :)Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  6. Kitap modern çağın en büyük sorunlarından birini ele almış, kesinlikle ilgi çekici. Bu kitabı paylaştığın için teşekkürler, ben de mutlaka göz atacağım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özlem,
      Bu büyük sorunu detaylıca anlatmış ve kitap haziranda basılmış, henüz çok yeni :D

      Sil
  7. Alıntılardan oluşan izlenim, okunmalı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acemi Demirci,
      Bana da kitap yorumunuzu beklemek düşer :D

      Sil
  8. Kitap baya faydalı gözüküyor. Geçen Sel Yayıncılığın çevirileri eskisi gibi değil diye bir şey okumuştum. Sence de öyle mi ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. The İpek,
      Bu kitapta çeviri anlamında beni rahatsız eden yer yoktu ama olabilir, zaten eski kalitesini koruyan ne kaldı ki :/

      Sil
  9. İlkay Özgür,
    Ortak sorunumuz :/ Ama kitap çözüm önerisi getirmiyor sadece açıklama yapıyor :))

    YanıtlaSil