Milliyetçiğin Kökenleri ve Yayılması
Metis Yayınları
Çeviri: İskender Savaşır
227 sayfa
|
Kitabın varlığını Political Sociology dersimde öğrendim. Sınavda
sorumlu olduğumuz makalelerden biri de Imagined Communities’di –yani kitabın
giriş kısmıydı.
Makaleyi okuyunca ilginç geldi, ardından kitabını okumaya karar
verdim.
Hayali Cemaatler, milliyetçiliğin aslında varolmadığını, inşa
edildiğini anlatıyor. Hayali, kurgulanmış anlamında kullanılıyor.
Benedict Anderson ulusların oluşumu ve yayılmasını; kitapların,
yayınların milliyetçiliğe etkisi, dil, emperyalizm gibi açılardan açıklamış.
Kitabın dili biraz ağır ve sürekli verilen örnekler benim
konudan uzaklaşmama neden oldu. Uzun İngilizce cümleler, bölünerek mi çevirilse
daha iyi olurdu diye düşünmeden edemedim.
Alıntılarıma bakacak olursak:
“Ulus
sınırlı olarak hayal edilir, çünkü belki de bir milyar insanı kapsayan en
büyüğünün bile, ötesinde başka uluslara mensup insanların yaşadığı, esnek de
olsa sonlu sınırları vardır. Hiçbir ulus kendisini insanlığın tümü ile
örtüşüyor olarak hayal etmez.”
“Budizm,
Hristiyanlık ve İslam’ın düzinelerce farklı toplumsal oluşumda, binlerce yıl
şaşırtıcı bir şekilde varlık sürdürebilmesi, insanoğlunun büyük ıstıraplarına –hastalığa,
sakatlığa, keder, yaşlılık ve ölüme- gösterdiği hayali tepkinin bir kanıtıdır.”
“Belli
diller ölebilir ya da yeryüzünden silinebilir ama insanlığın dilsel
birleşmesinin imkanı yoktur ve yoktur.”
“Dil
dışlayıcılığın tam tersine, temelde içericidir ve içericiliğini sınırlayan tek
şey Babil’den devraldığımız yazgıdır: Kimse bütün dilleri öğrenebilecek kadar
uzun yaşamıyor. Milliyetçiliği icadeden belli bir dilin kendisi değil, yayın
dilidir.”
Oldukça tuhaf bir kitaba benziyor. Kapağına ise bayıldım. :)
YanıtlaSilİrem Akay,
Silİçinde 2 ya da 3 kez Türkiye'den de örnek var :))
İlginçmiş...her insan kendi toprağını koruma içgüdüsüyle doğuyor bu da benim fikrim. Hayvanlar bile (ki, insanı da anatomi bilimi hayvan kabul ediyor her ne kadar hoş gözükmese de bana ve çoğu kişiye) kendi sınırlarını ölesiye korurlar, başkasının girmesini istemezler. Az önce balkondan apt. bahçesindeki üç kediye bir şeyler attım yemeleri için başkası gelecek, paylaşacak diye çok korkuyorlar ve istemiyorlar. Sanırım ekmek kavgası milliyetçiliği doğuran şey. Aslan, kaplan hepsi "Burası benim sınırım sen gelemezsin" diyor, ölümüne kovalıyor geleni. Dışlıyor. İnsan da aynı. Evimizi nasıl tanımadığımız, etmediğimiz, bize ne yapacağını bilmediğimiz birisiyle paylaşmak istemezsek, vatanımızı da istemeyiz. Çünkü o kişi ileride/ gelecekte vatanımızda bize ne yapacak emin olamayız, bilemeyiz. Suriye örneği misal...milliyetçilik doğal bir duygu bence.
YanıtlaSilBazıları diyor ki, olmasın böyle bir şey, sınırlar kalksın, herkes kardeşçe yaşasın, yok böyle bir şey, ütopik! Çok ütopik...insanın doğasında yok böyle bir şey.
Çok teşekkürler. :)
Bücürük ve Ben,
SilO ütopya gerçekleşse harika olurdu bence :)) Sizinki de ilginç bir teori, ben alanımı korumaktan çok, dışarıdan gelenlerin düzeni bozduğunu düşünüyorum. Artık kendi ülkemizde güvende hissedemiyoruz.. :/
Bilindik fakat ilginç bir araştırma yapmışa benziyor :)
YanıtlaSilBelle'nin Kütüphanesi,
Sil1983'te yayınlanmış ama ben anca okuyorum :))
Değişik bir kitaba benziyor :)
YanıtlaSilDestino,
SilÖyle :))
ilginç konu ama okumayı sevmediğim tür :)
YanıtlaSilDeeptone,
SilO zaman salla :D
Farklı bir konu... Kışın okunur;) Sevgiler...
YanıtlaSilPersephone,
SilTam kış kitabı bence de ama okulla da hiç gitmezdi :/
Bence de okunur bu kitap
YanıtlaSilAbdullah Özer,
SilKeyifli okumalar dilerim :))
korktummmm :(
YanıtlaSilKitap Eylemi,
SilSen bunun gibi neleri okudun fightinnng :D
Merhaba önerin için teşekkürler .Epeyce ilgimi çekti bu kitap.Bakalım e-kitap olarak başladım okumaya.İnşallah sıcakların olumsuz etkisi olmaz :)
YanıtlaSilCam Güzeli,
SilAh şu sıcaklar :)) Yorumunu bekliyor olacağım, keyifli okumalar :))