Cumhuriyet Dünya Klasikleri
Çeviri: Ataol Behramoğlu
111 sayfa
|
Yirmi Altı Adam ve Bir Kız’ı Bodrum’dan aldım. Çıktığımız
Akdeniz – Ege turunda iki gece Bodrum konaklaması vardı. Biz de ilk akşamımızda
şehri yürüyerek gezmeye karar verdik.
Yürürken, karikatüristlerin bulunduğu alanın önündeki ikinci el
kitap standı dikkatimi çekti. Dünya Klasikleri’ni incelerken, kitapçı amca da
bana Hasan Ali Yücel tarafından çevirtildiğini ve çevirilerinin çok iyi
olduğunu anlatıyordu –bilsem de dinlemenin keyfi başka. Bilgili kitapçıları
severim, bilirsiniz.
Yirmi Altı Adam ve Bir Kız üç hikayeden oluşuyor ve adını da son
hikayeden alıyor. Bu öykülerde Gorki yaşamını anlatıyor.
Hikayelerin içinden en çok Konovalov’u sevdim.
Gorki realizm akımından olduğu için, hikayelerin içeriklerini de
tahmin edebilirsiniz. Genel olarak ekmeğini kazanmaya çalışanları -kendisi dahil- konu almış.
Öyküler yazıldığı dönemi yansıtsa da, kadınlara olan bakış açısı
beni rahatsız etti. Bknz: “Kadınların aklına parlak düşünceler pek seyrek gelir
ya, gördüğünüz gibi yine de geliyor işte…” Belki günümüzde de böyle düşünen
bir grup olduğu içindir.
Neyse efendim, Gorki seviyorsanız Yirmi Altı Adam ve Bir Kız’ı es
geçmeyin. Bodrum’a yolunuz düşerse de, kitapçı amcaya benden selam götürün. :)
“İnsanlık
yüksek bir kültür düzeyine ulaştı. Bu bakımdan ruhunuzun açlığını karnınızın
açlığından daha kolay giderebilirsiniz.”
“Sokak
insan dolu. Bir sürü insan geçer oradan. Onları görürsün, fakat ilgini
çekmezler… Umrunda bile değillerdir… Geçip giderler… Ama kitapta okuyunca öyle
acırsın ki, yüreğin duracak gibi olur…”
“İnsanoğluna
niye inanmayayım? Yalan bile söylese inan ona, dinle, niçin yalan söylediğini
anlamaya çalış. Yalan, insanı kimi zaman gerçekten daha iyi açıklar…”
“İnsanlar
kentler kurmuş, evler kurmuş, kümelenmişler orada. Toprağı bozuyor,
havasızlıktan boğuluyor, birbirlerini bunaltıyorlar… Yaşamak mıdır bu?”
“Her
şeylerini söylemiş, konuşacak hiçbir şeyi kalmamış olanların suskunluğu ne
kadar acı ve korkunçtur.”
Resimler harika :) Kitapçıları ve sahafları dolaşmaktan keyif alırım,hoş gelir bana. Kitapta kısa kısa hikayelerin olması güzelmiş,önerdiğin hikayeyi de merak ettim,sevgilerle.
YanıtlaSilTuğçe Yüksel,
SilO zaman sahaflarda rastlayabilirsin belki kitaba :)) Teşekkür ederim :))
“İnsanlar kentler kurmuş, evler kurmuş, kümelenmişler orada. Toprağı bozuyor, havasızlıktan boğuluyor, birbirlerini bunaltıyorlar… Yaşamak mıdır bu?”
YanıtlaSilBir de şu halimizi görse, intihar mı ederdi?
Kadınlara bakış açısından dolayı gözümden düßtü.
Bahçe Perim,
SilGökdelenlere karşı Gorki'yi düşünemedim, herhalde katlanamazdı. :/
Kadınlarla ilgili olan alıntı gerçekten de rahatsız ediciymiş... Bilgili kitapçılar ayrı bir sempatik oluyor gerçekten :) Deniz manzaralı resimler neden bu kadar güzel olmak zorunda? *_*
YanıtlaSilİrem Akay,
SilBaşka yerlerde de kadınlarla ilgili olumsuz cümleler vardı.
Deniz harika bir detay :))
Kadınlar hakkında öyle düşündüğünü bilmiyordum ben de şaşırdım ama yaşadığı dönem gözönüne alınınca...o yıllarda pek öyle feminizm, kadın hareketi yoktu belki ondandır...Çok teşekkürler:)
YanıtlaSilBücürük ve Ben,
SilGünümüzde bile böyle düşünen insanlar var :((
Ben teşekkür ederim :))
Hemen tüm toplumlarda kadına haksızlık edilmiş. Kendilerini doğuran büyüten varlıkları bu ladar hor görmelerine anlam veremiyorum doğrusu. Ama ne yazık ki aynı zihniyeti taşıyan kişiler tanıyorum.
YanıtlaSilCalimero,
SilDeğil mi? Annesini böyle görürken, aslında onun tarafından büyütüldüğü için kendine de bu laf değiyor bence.
Güzel bir kitap, beğenerek okumuştum. Bir kitap yabancı dilde çevriliyorsa tercümanın dile tam anlamıyla vakıf kalması gerekir. Bende bir, iki kitabın çevirisinde benzer durumlara rastladım. Hele birisi baştan ayağı çeviri hatalarıyla doluydu. İşte o zaman okuyan kişi yazarın düşünceleri ile çevirmenin bilgisi karşısında ikilemde kalıyor. Selam ve sevgiler...
YanıtlaSilMükaddes'in Kaleminden,
SilAtaol Behramoğlu'nun çevirilerini seviyorum, bence çevirisi güzeldi. Yazarın düşünceleri de dönemine göre normal ama işte.. değinmeden duramadım. Beğenerek okumanıza sevindim, güzel hikayelerdi :))
Gorki,sevilmez mi :)
YanıtlaSilDaha Mutlu Yaşam,
SilDeğil mi? :))
duymamıştım ama okunurmuş ivit :)
YanıtlaSilDeeptone,
SilAynen :))
Gorki'yi yakın arkadaşım severek okusam da pek dikkatimi çekmemişti. Sanırım hangi kitabıyla başlayacağımı bilemiyordum. Bu kitabıyla başlayabilirim :D İyi tatiller bu arada :D
YanıtlaSilİrem Çelik,
SilTatilden döndüm :D Bu kitabının yeni basımı var mı bilmiyorum ama sahaflarda bulabilirsin bence :))
Maksim Gorki'yi çok severim, fotoğraflar da harika :) Emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilMary's Life,
SilTeşekkür ederim :))
Okumadığım bir kitap, fotoğraflar harika
YanıtlaSilFatma Üzmez,
SilTeşekkür ederim :))
Gorki ve biyografisi deyince "Çocukluğum" kitabı aklıma geldi. Çocukken o kadar çok dayak yemiş ki üzüle üzüle okumuştum. Bu kendi döneminde Rusya'da normal bir olay tabii ama üzüldüm işte:)
YanıtlaSilSezer Eser Perker,
SilBu kitaptan sonra Çocukluğum'u iyice merak ettim ben de.. İnsan üzülüyor :))
İlkay Özgür,
YanıtlaSilUmarım bu özü değiştirmeyi başarırız :))
Böylece hiçbir zaman kitapsız kalmayacağız, olumlu düşünelim. Her zaman tanışacağımız kitaplar, yazarlar olacak :D
Teşekkür ederim :))