Pan Yayıncılık
Çeviri: Esen Ger Tabar
151 sayfa
|
Sanırım her zaman kitapları biz seçmiyoruz, bazen kitaplar da
okurunu tercih edebiliyor.
Portakal Kız, Beyoğlu Sahaflar Festivali’nde normalde dikkat
etmeyeceğim bir köşeye sıkışmıştı. Hatta Norveçli yazar Jostein Gaarder’ın böyle
bir kitabı olduğunu bilmiyordum. Yazardan sadece Sofie’nin Dünyası’nı
okumuştum. (tavsiye edilir)
Yine de bir şekilde Portakal Kız kendini bana gösterdi ve aldım.
Kendisi ihtiyacım olan kitapmış.
15 yaşındaki Georg ile ölen babasının beraber yazdıkları bir
hikaye bu. Sofie’nin Dünyası gibi felsefe üzerine bir kitap olmasa da, yine
düşündürmeyi amaçlıyor, kilit sorular soruyor. Bunların yanında yüreğe
dokunmayı da başarıyor.
Evet, Portakal Kız’ın toz pembe yanları olduğunu düşünüyorum.
Maalesef gerçek hayat böyle değil. Yine de bu gençler için yazılmış bir kitap
ve eğer Georg’un babası gibi hayatı masal olarak görürsek, çirkinlikleri
pembeye boyayabiliriz.
Unutmamalı ki her masalın kendi kuralı var ve başkalarının
kurallarına saygı göstermeliyiz.
Sonuç olarak, kitabı sevdim hem de çok. Şu günlerde
Norveç’te geçen eserler, yapımlar hoşuma gidiyor. Skam adında Norveç dizisi
izlemiştim, dört sezonu dört günde bitirmiştim. Eğer izlemediyseniz ve gençlik dizilerini seviyorsanız, onu da
tavsiye ederim.
“Hayatta
sadece bir yerimiz yok. Bize belli bir zaman verilmiş.”
“Şimdiyi
hiç yaşamayan, hiç yaşamaz. Sen ne yapıyorsun?”
“Gazetecilerle
anne babaların ortak tarafı aynı derecede meraklı olmalarıdır. Ve
politikacılarla çocukların ortak tarafı, onlara sürekli olarak her zaman basit
bir cevabı olmayan sıkıcı soruların sorulmasıdır.”
“Ama
bütün masalların kendi kuralları vardır, evet, belki de bir masalı diğerlerinden
ayıran, kurallardır.”
“Belki
birbiriyle aynı anda sağlam ve kararlılıkla karşılaşan ve ayrılmak istemeyen
iki bakış değerinde bir yakınlık yoktur.”
“… iki
insan her şeyden çok birbirlerini aramakla meşgullerse o zaman tesadüfen
karşılaşmaları büyük bir mucize değildir.”
“Var olan
her şey, sadece her şey bitene kadar olan sürede var. Ama bir insanın sıkı sıkı
tuttuğu en son şey çoğunlukla bir el.”
“…
olanaksızı hayal etmenin özel bir ismi var. Biz ona “ümit” deriz.”
İsmi çok ilginç:: Portakal Kız. :))))Sophie'nin Dünyası 30 yıl kadar önce çok ünlü olmuştu, evde vardı ama okumaya fırsatım olmamıştı, demek aynı yazarınmış. Çok teşekkürler arkadaşım. Sevgiler:)
YanıtlaSilBücürük ve Ben,
SilSofie'nin Dünyası güzel bir felsefe kitabıydı hatta bana felsefeyi sevdirdi diyebiliriz :))
İsmi de çok güzel.
YanıtlaSilSezer Eser Perker,
SilBence de :))
Kelimeleri kullanma şeklini seviyorum. Üslübun çok güzel
YanıtlaSilLe Yan,
SilO senin yorumlarının güzelliği :))
4 sezon 4 günde nasıl biter!!! :))
YanıtlaSilAlıntılar çok ama çok güzel.
Babadan oğula öğütler olarak algıladım kitabı.
Sevgiler :)
Film Gündemi,
Silİkinciye dört sezonu 4 günde bitirdim :D
Tam olarak öğütler değil de, sorularla düşünmeye iten bir kitap :))
“Gazetecilerle anne babaların ortak tarafı aynı derecede meraklı olmalarıdır. Ve politikacılarla çocukların ortak tarafı, onlara sürekli olarak her zaman basit bir cevabı olmayan sıkıcı soruların sorulmasıdır.”
YanıtlaSilSırf şu alıntı için bile okuyabilirim, aşırı sevdim. :) Teşekkürler paylaştığın için...
She is the man,
SilBen teşekkür ederim çok güzel kitaptı :))
Gerçekten bazen sezgiyle en çok ihtiyacımız olan kitabı seçebiliyoruz. Hatta kahramanıyla kendi aramızda benzerliklerin yaşandığı da olabiliyor :)
YanıtlaSilIşınonur,
SilBöylece o kitaplar da bizim için özel oluyorlar :))
Kitabın ismi ve görseli dikkat çekici.
YanıtlaSilSofinin dünyası kırmızı kapaklı bir kitaptı 20sene önce okumuştum ve kitabın sorduğu soruları uzun zaman kendime sorup cevap bulmaya çalışmıştım.
Yazarın bu kitabıda mutlaka okunur.
Güzel bir paylaşım olmuş canım.
Sevgiler
İnciden Notlar,
SilBende kırmızı kapaklı hali değil de, yeni basımı var ama eskisinde de gözüm var :D
Teşekkür ederim, keyifli okumalar :))
Norveçli yazarları ben de seviyorum ama bu yazarı hiç duymamıştım, kitap güzelmiş:) elinize sağlık, sevgiler:)
YanıtlaSilGül Akça,
SilBenim de tek okuduğum Norveçli yazar olabilir kendisi :))
Ülke olarak sempati duyduğum yer Norveç,nasıl başladı bu beğeni tam olarak hatırlamasam da:)
YanıtlaSilDiziye başlamıştım sonra araya başka şeyler girince yarım kaldı.Kitabı ilk defa duydum denk gelirsem okumak isterim bende^^
Mavera,
SilHadi ya, araya başka şeylerin girmesi kötü olmuş. Sahaflarda bulabilirsin :))
açıkçası dediğine katılıyorum hani şu her zaman bizlerin kitapları değil bazen kitapların da bizi seçebileceği olayına. öyle köşeye sıkışmış olmasına rağmen karşına çıktıysa bir sebebi vardır güzel tesadüftür. bende sofie'nin dünyasını sevmiştim ve kitabın felsefik yönü, seni düşünmeye sevk ettiği mesajlar hoşuma gitmişti. bu kitapta da kilit sorular olduğunu söylüyorsun üstelik babalı çocuklu sıcak ve dramatik bir eserse sevebileceğimden eminim çünkü yazarın kalemini seviyorum gerçekten. alıntılarda çok mükemmel görünüyor böyle alıntılar çıkacak kadar dili güçlü bir kitapsa bir şans verilebilir diye düşünüyorum. ellerine sağlık sevgiyle kal :)
YanıtlaSilSümeyye Kip,
SilBabalı çocuklu bir eser olmasının yanında okuduğum en tatlı aşklardan birini de barındırıyor içinde. Umarım sen de benim kadar seversin okursan :))
Doğru, bazen kitaplar okurunu seçer. Başıma gelmişti. Babam'ın bana ilkokul sanırım ikinci sınıftaki hediye kitabı Leylek Dede. Üstüne kaç kitap okudum; ama üstüne kitap yok :)
YanıtlaSilAcemi Demirci,
SilKitabı duymamıştım, çocuk kitaplarını da pek severim :))
ne tatlı bir ismi var :)
YanıtlaSilMaviye İz Süren,
SilDeğil mi, ben de sevdim :))
kitaplar ve bizi bulmaları hiç bitmiyor , bknz bu defaki fuardan bir tane bile almayacağım deyip eli kolu dolu çıkanlar , kim bunlar :D
YanıtlaSilKitap Eylemi,
SilTınınıııım Tüyap'ta geliyor :D
Blogumu açtım. Tatlım senin gibi tatlı bir kızıda beklerim:)
YanıtlaSilhttp://hikayegibisin.blogspot.com.tr/2017/10/tekrardan-hosgeldim.html?m=1
Le Yan,
SilHoş geldiiin iyi ki döndüün :))
Yazarı çok seviyorum. Onunla Iskambil Kağıtlarının Esrarı kitabıyla tanışmıştım, daha sonra Sofi'yi okudum. Eğer okumasıyla İskambil Kağıtlarını da şiddetle tavsiye ederim. Ayrıca Sirk Müdürünün Kızı kitabı da çok çarpıcı bir hikayeyi ele alıyor. Portakal Kız okuma listemdr fakat ne zaman okurum bilemiyorum, senin olumlu düşüncelerini okuduktan sonra öne çekmeye karar verdim :')
YanıtlaSilGözde,
Silİskambil Kağıtları'nı aldım, hatta tavsiyen üzerine aldım ama memlekette kaldı ya tatilde ya da buraya getirirsem okuyabileceğim :/ Pireneler'deki Şato'nun siparişini verdim ben de ama kitabı bulamadılar :((
Evet bazen kitaplar okurları seçer ,gelir seni bulur.
YanıtlaSilBu kitabı okumamıştım,tavsiye için teşekkür ederim:)
Takipteyim bana da beklerim.
Sevgiler..
Düş Tasarımcısı,
SilHoş geldin :)) Kitaplar bizi seçince daha bir güzel mi oluyor ne :))
Vay canına' Fotoğraf da, alıntılar da harika! Ve Skam mı dedin Kağıt Salıncak? ;) ^_^ Listeye ekliyorum o halde! Vve çok doğru, bazen kitaplar okurlarını bulur. ^_^
YanıtlaSilİrem Akay,
SilSkam'i tekrar izledim :D Isak ve Even hala favorim :D
Teşekkür ederim, keyifli okumalar :))
bunu bilmiyodum. içini de adını da beğendim. :) şeyi izledin miii. bron/broen, forbrydelsen, jordskott, kuzeyin dizileri işteee :) skam en sevdiklerimden benim deee :)
YanıtlaSilDeeptone,
SilÇok güzel kitap :)) Yazdıklarından sadece Bron'u duymuştum, diğerlerine de baktım ama sanırım hepsi polisiye. Şu sıralar daha çok gençlik dizilerini tercih ediyorum, kafamı dağıtıyorlar :))
Sofie’nin Dünyası’nı belki on beş yıldır okumak istiyorum ama bir türlü denk gelemedik. Sanırım kitapların bir okunma zamanı var ve buna her zaman biz karar veremiyoruz :-)
YanıtlaSilSkam'ı bir blogda daha gördüm. Bu aralar bir gençlik dizisi iyi gider sanki. Önerin için teşekkürler, izleyeceğim.
Şule Uzundere,
SilBence de, zamanı geldiğinde okunur nasılsa :))
Umarım seversin Şule, ben tekrar izledim :D İzlersen, üzerinde konuşalım :D
İlkay,
YanıtlaSilDiziyi ben ikinciye izledim geçen hafta :D Nasıl bir sevmedir :D Norveç'i ben de görmek isterim :))
Alıntılar çok hoş..
YanıtlaSililginç bir kitaba benziyor
İzler ve Yansımalar,
SilGüzeldi gerçekten :))