6 Eylül 2019 Cuma

Yaşamdan Kareler: Dupnisa Mağarası



Bu sıralar blogumla çok ilgilenemedim, bunu fark ettiniz mi bilmiyorum ama umarım fark etmişsinizdir. :D Öncelikle Bilge bize kalmaya geldi, çok sevindim. Ardından da Erasmus’tan arkadaşım Mely’le İstanbul’da bir gün geçirdik. Kısa neler yaptım özetinden sonra, yazımın konusuna geçelim: Dupnisa Mağarası.



Sevgili Bilge’nin bize kalmaya geldiği haftanın Pazar günü erkenden kalkıp yola koyulduk. Bilin bakalım kim direksiyonda? Sürücü ben olduğum için normalde varacağımız zamandan daha uzun sürede mağaraya ulaştık. Önceki gidişlerimde hep kenarda oturduğum için çok farkında olmamışım ama yollar gerçekten bozuk. Virajlı olması dışında iki arabanın güçlükle geçtiği, çukurlarla dolu bir yoldan bahsediyoruz.



Mağaranın çevresi önceki gittiğim seferlere göre epeyce değişmiş. Ormanın içinde otopark yapmışlar ama yolları düzeltmemişler, tebrikler ormanı mahvettiniz. Benim ilk gidişim çocukken, daha mağara açılmadan önce olmuştu. El fenerleriyle gezmiştik. Çocukluk arkadaşımla ellerimizi kaldırarak verdiğimiz pozlar hala albümde duruyor. (Bilge’yle bu duruşu kankilik pozu olarak isimlendirdik ve beraber de verdik :D)


Mağaranın civarında beni şaşırtan detaylardan diğeri bir sürü küçük satıcının olmasıydı. Magnet, anahtarlık, meyve, hardaliye (Kırklareli’nin ünlü içeceği) vs. satıyorlardı.


Mağaraya giriş bileti 10 tl, öğrenci içinse 5 tl. Önceden dere kenarından yürüyerek girilirken mağaraya, şimdi tahta patikayla gidiliyor. Girişte doğal oluşmuş taş kemeri gözden kaçırmayın. Dupnisa Mağarası birbirine bağlı üç mağaradan oluşuyor: Sulu Mağara, Kuru Mağara, Kız Mağarası. İçerideki sıcaklık 10-12 derece arası değişmekte. Mağaranın içinde yarasalar var ve önünüzden geçebiliyorlar, mağaraya dair en sevdiğim detaylardan biri bu. Yarasaların yoğunluğu yüzünden 15 Kasım – 15 Mayıs tarihleri arasında Sulu Mağara ziyarete kapanıyor.

Fotoğraf 2014'ten kalma, bu gidişimizde yarasaları sadece uçarken gördük

Mağarayı gezdikten sonra, satıcıları dolaşarak derenin içine konulmuş masalarda oturarak gözleme yedik. Biraz da salıncaklarda sallandık. En son Certaldo’da sallanmıştım böyle çılgınca… Bu rahatlatan eğlenceyi neden çocuklara kaptırdık? Salıncakları paylaşmalıyız.


Otoparka(!) geri dönüp, İğneada’ya doğru yola çıktık. Önce Mert Gölü’ne uğradık. Mert Gölü’nde kano gibi aktiviteler var (biraz amatör sanırım) ancak biz civardaki sahilde gezmeyi tercih ettik. Ardından merkeze dönüp, lunaparkta biraz zaman geçirdik. Akşamüstü de dönüş yoluna geçtik.


Evet, böylece bir yazının daha sonuna geldik. Sevgiyle ve kitapla kalın.


34 yorum:

  1. Hardaliye mi ?hiç duymamıştım.Mağara ilginç gözüküyor.Ellerinizde fenerlerle çekildiğiniz o fotoğrafı çok merak ettim.Şöyle gözümün önünde canlandı bir şeyler.😊yarasalar ise gerçekten ilginç hayvanlar.Onlara ayrı bir merakım var.Ben yazmadığını fark ettim hemen 😁kısada olsa yaz bence bak okumaktan zevk alanlar var😄

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeyma Nil,
      Hardaliye üzümün şarap olmadan önceki hali, vişne yaprağı ve hardal tohumuyla karıştırılıyor :)) O fotoğraflar efsane :D
      Teşekkür ederim, çok mutlu ettin :))

      Sil
  2. Ürpertici geldi bana hele yarasa filan ...ama deniz kıyısı çok ferahlattı baktıkça içim açıldı...iyi yapmışsınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bücürük ve Ben,
      Mağaraları çok seviyorum ben, yarasalar da ilginç geliyor :))

      Sil
  3. Uzun zamandır merak ettiğim bir mekan. Aslında yakın da oturuyoruz ama bir türlü fırsat olmadı. kısmet...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emine Öztürk,
      Fırsatını bulunca kaçırmayın, mağara çok güzel :))

      Sil
  4. Gezi yazılarını okumayi çok seviyorum, paylaşımınız için teşekkür ederim :)
    Ben de bir gün bu mağaraya gitmek isterim ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük Hanım,
      Ben teşekkür ederim, umarım gidersiniz ve seversiniz :))

      Sil
  5. Tokat'ta da Ballıca mağarası var, eşsiz mağaralardan bir tanesi. Dupnisa da Ballica'yi andırıyor biraz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mustafa Türköz,
      Umarım bir gün Ballıca Mağarası'nı da gezerim :))

      Sil
  6. Yokluğunu fark ettik evet :D güzel gezmişsiniz, çok güzel bir paylaşım

    YanıtlaSil
  7. O civarlara gittiğim zaman aklımda olacak:)
    Otopark konusundaki ayrıntı gözümden kaçmadı. Bunları da belirtmek lâzım. Teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Klio'nun Şarkısı,
      Rica ederim :)) Maalesef çevreye çok duyarsızız işte..

      Sil
  8. Tabiki yokluğunu fark ettik yani en azından ben ettim o güzel yazıların, güzel önerilerin yoktu.. Fotoğraflar da şahane görünüyor gerçekten. *-*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gonca'nın Dünyasından,
      Beğenmene çok sevindiim :))

      Sil
  9. Mağaradaki fotoğraf kareleri harika. Bir gün ben de gideyim aklımda olsun burası da. Sizin için harika bir gün olmuş. Sahil kenarı da huzur veriyor insana. ^-^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birpembesever,
      Gidersen umarım seversin :)) Gerçekten güzel bir gündü :))

      Sil
  10. Bundan sonra daha fazla salıncakta sallanmayı ihmal etmeyin o zaman :)

    YanıtlaSil
  11. Ne güzel fotoğraflar, ortamı çok sevdim hafif bir karartı var en sevdiğim. Gidip görmek isteyeceğim bir yer.. :)

    YanıtlaSil
  12. hiç duymadıydım görülürmüş :) iğneada da görmedim :) saool iyi gezi olmuş kankaylaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deep,
      Bize yakın olunca arada sırada gidiyoruz :D

      Sil
  13. Mağaralardan hep çekinmişimdir, Mert Gölü çok iyiymiş.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eğitim Pınarı,
      Ben de mağaraları severim :))

      Sil
    2. iLGİNÇ BİR DURUM GENELDE MAĞARALARDAN KORKULUR. SİZ GİZEMİ SEVİYORSUNUZ ANLAŞILAN.

      Sil
    3. Eğitim Pınarı,
      Ben de böyle biriyim işte :))

      Sil
  14. İlkay,
    Sanırım ben mağarada olmayı deniz kenarında olmaktan daha çok seviyorum :D

    YanıtlaSil
  15. Bloglar yazın durgunlaşıyor. Eylülle beraber eski tempomuza döneriz diye umuyorum :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule Uzundere,
      Eylül umarım hepimize iyi gelir :))

      Sil
  16. İlkay,
    Yani denizi seviyorum ama daha ziyade uzaktan izlemeyi :))

    YanıtlaSil
  17. Mağaraya ve mert gölünde kanoya her sene niyetleniyoruz ama olmuyor.
    O lunapark 😱 dönme dolap ne kadar kötüydü öyle, atlı kadınca bağlarını kopartıp denize gidecek sandım 😀

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acemi Blogger,
      Mert Gölü'nü çok sevmedim ama kanoyla ilerleyince daha güzeldir muhtemelen. O lunaparkı seviyorum ben, aslında genel olarak lunaparkları severim. Dönme dolaptan korkan arkadaşım bile denize doğru binince keyif aldı :))

      Sil