macera etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
macera etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ağustos 2019 Pazar

TİRANOZOR KANYONU - DOUGLAS PRESTON

62
Artemis Yayınları
Çeviri: Deniz Arı
578 sayfa


Dinozorları çok sevdiğimi biliyor muydunuz? Aslında genel olarak bütün hayvanları seviyorum –böcekler hariç-, bu sevgiye nesli tükenenler de dahil. Eğer yaşasalardı beni tek lokmada yutacak olmaları sadece önemsiz küçük bir ayrıntı.

Tiranozor Kanyonu’nu indirimde gördüm ve dikkatimi çekti. Macera – bilimkurgu okumanın bana iyi geleceğini düşündüm.

Kitap bana biraz Dan Brown havası verdi. O macera, koşuşturma, kayıp bir şeyi arama, federal ajanlar, gizli bilgiler… Arka kapakta Stephen King’in korku ögelerinden de bahsetmiş ama kitap korkunç değildi. Belki bir tutam gerilim…

Tiranozor Kanyonu akıcıydı, böylece beklentimi karşıladı. Sonunu biraz zayıf buldum, bunun dışında keyifle okudum.


2 Aralık 2017 Cumartesi

106) SHERLOCK HOLMES GİZEMLİ SUÇLARIN PEŞİNDE - SIR ARTHUR CONAN DOYLE

Sir Arthur Conan Doyle

Yakamoz Kitap
Çeviri: Begüm Öztürk
416 sayfa


Bildiğiniz gibi, Sherlock Holmes’un tüm hikayelerini –Martı Yayınları- okumuştum ancak bu hikayeler Kızıl Soruşturma’yı içermiyordu.

Kızıl Soruşturma ise Sherlock ve Watson’ın tanışmasını konu alan uzun hikaye oluyor -ya da roman diye adlandırabiliriz sanırım-.

D&R’da indirimli kitaplar içinde görünce, almadan edemedim. Kokulu olması dikkatimi çekmişti ama okurken bu durumdan hoşlanmadım, kokusu beni rahatsız etti.

Sherlock’un dizisini çok sevmeme rağmen, hikayeleri benim için tatmin edici olmuyor. Gizemli Suçların Peşinde de düşüncemi değiştiremedi.

sir arthur conan doyle


Kitap beş hikayeden oluşmakta: Kızıl Soruşturma, Benekli Kurdele, Zümrüt Taç, Sherlock Holmes Tehlikede, Mühendisin Başparmağı.

Kızıl Soruşturma dışında kalanları zaten okumuştum.

Kitabın 416 sayfa olduğuna da bakmayın, her bölüm bitişinde 2,5 - 3 sayfalık boşluk var ve puntoları acayip büyük.

Eğer ilk kez Sherlock okuyacaksanız Kızıl Soruşturma/Dosya/Takip’le başlayabilirsiniz ama bana kalırsa dizisini izleyin yeterli. :D

“Hayal gücünü kamçılayanın ne olduğu esrarengizdir; hayal gücünün olmadığı yerde korku da yoktur.”

“Büyük bir zeka için, hiçbir şey küçük değildir.”

“Şiddet, caniye geri döner ve entrikacı her zaman başkası için kazdığı kuyuya düşer.”


“Şahsi sıkıntılar her insanın kaderinde vardır ama bazen hepsi bir arada geliyor. Ve insanın karşısına o kadar korkunç şekillerde çıkıyor ki ruhunun derinliklerinde hissediyorsun bunu.”


30 Kasım 2015 Pazartesi

Film: Açlık Oyunları - Alaycı Kuş Bölüm 2


YAPIM: 2015, ABD

TÜR: Aksiyon, dram, macera
SÜRE: 136 dakika
YÖNETMEN: Francis Lawrence
OYUNCULAR: Jennifer Lawrence, Josh Hutcherson, Julianne Moore, Elizabeth Banks, Woody Harrelson



Açlık Oyunları serimizi de Alaycı Kuş 2’yle bitirmiş oluyoruz.

Filmi 22 Kasım’da izlemiştim. Yorumunu yapmayı erteleyip durdum. Ne kadar geciktirirsem, filmin olumsuz yanları ortadan kalkacakmış gibi…

Kitaplarını çok sevdiğim Açlık Oyunları serisinin, filmlerini de çok sevmek isterdim.

Öncelikle, bence Alaycı Kuş’u ikiye bölmek hataydı. Alaycı Kuş 1 beni tatmin etmişken, ikisi aynı duyguları uyandıramadı. Hatta arkadaşım filmde uyukladı. Durağandı. “Savaş oldu, nasıl durağandı?” diye sorabilirsiniz. Katniss’in isyanda aldığı rol belli zaten, konu mankeni olarak kullanılıyor. O yüzden filmin geneli yapılan ve bozulan planlarla doluydu.

Genel olarak film dörtlemesini ele alacak olursak, beni hayal kırıklığına uğrattılar. O kadar bütçeyle çok daha iyi filmler beklerdim.


Oyuncu seçimi, baştan beri beni rahatsız eden bir unsur. Ah, Peeta! Kitabın kafamda oluşturduğu Peeta’yla, filmdeki o kadar farklı ki… Peeta masum olmalı, sakin yüz hatlarına sahip olmalı… Peeta, Peeta gibi olmalıydı.

Katniss’de düşündüğümden farklı lakin Jennifer Lawrence o kadar sırıtmamıştı. O'nu Katniss olarak kabul edebilirim.

Kitabın bende oluşturduğu karakter yapısıyla en uyumlu olan Effie’ydi.

Filmler; kitapla bire bir aynı gitti,bu benim için bir artıydı.


Sonuç olarak favori film serilerim arasına giremedi. Ama derseniz ki, “Hadi, Açlık Oyunları izleyelim.”

 İzlerim. 

Yine de ne kadar izlersem izleyeyim, kitapları gibi harika olamayacak.


20 Eylül 2015 Pazar

SEKİZ - KATHERINE NEVILLE


Satrancı pek bilmememe rağmen keyifle okuduğum bir kitaptı. Son bölümleri daha akıcıydı diyebilirim. Bunun sebebi ilk yarıyı okurken sürekli ara verip, yeni kitaplara başlamam da olabilir.

Bazen araya Ot'da katmalı

Olayların iki zamana bölünüp Eski Fransa ve günümüzü anlatması romanın en güzel yanlarından biri. Karakterlerin arasında dönemin önde gelen isimleri de var. Napolyon, Robespierre, Talleyrand, Rousseau gibi.

Bu kitabın ihtiyacı neydi, biliyor musunuz? Aksiyon, aksiyon, aksiyon! Olaylar çok kolay çözüldü ve sonu çok basitti. Konunun ilginçliğiyle bu açıklar kapanmamış, kapanamamış.


Yazarın Türkçeye çevrilmiş tek kitabı Sekiz sanırım. Diğer kitaplarına da şans verebilirim.