11
Yapı Kredi Yayınları
Çeviri: Roza Hakmen
148 sayfa
|
Çocuk Yasası’nı bana hediye ettiği için Gülüzar’a kocaman
teşekkür ediyorum. Sayesinde hem güzel bir kitap okudum hem de sevdiğim
yazarlar listesine bir isim daha eklemiş oldum.
Tabii tahmin edebileceğiniz üzere, hediyemi aldığım gibi okumaya
başlamadım. Çocuk Yasası Ankara’da sıcak bir ağustos gününden bu yana; Erasmus’tan
dönmemi, ardından da kitabı Cansu’nun elinde görmemi bekledi. Burada bir
parantez açalım. Cansu’yla okumak istediğimiz birkaç ortak kitap olduğunu fark
ettiğimizde bir whatsapp grubu kurduk ve konuşmalarımızın arasında geçen
kitaplardan liste oluşturduk.
Okulda bir sabah, doğru hatırlıyorsam Maliye Politikası
dersinde, Cansu’nun önünde Çocuk Yasası’nı gördüm. “Aaa bende de var” demem
üzerine ben de okumaya başladım.
Öncelikle söylemeliyim ki hukuk öğrencilerinin bu kitabı okuması
gerek. Anglosakson hukukunun hem uygulanışı görüp, hem de değişik davalar
okumak bir hukukçuya daha çok keyif verecektir.
Çocuk Yasası, Yüksek Divan Aile Hukuku Dairesi hakimlerinden
Fiona Maye’in özel hayatı ve iş hayatını anlatıyor. Başka davalar içerse de
ana konumuz, lösemi hastası bir çocuğun dini inancından dolayı kan naklini
reddetmesi ve 18 yaşından küçük olduğu için bu olayın Fiona’nın önüne gelmesi.
İnanç ve mantığın çatışmasını, Fiona’nın gel gitlerini,
hislerini okumayı sevdim. Erkek bir yazarın, kadın bir karakteri böylesine
anlayarak yazması beni etkiledi. Ayrıca konum itibariyle de Londra burnumda
tüttü.
Çocuk Yasası, düşündüren, sorgulatan, zaman zaman kalp kıran bir
kitap. İnce ama oldukça yoğun.
“Zenginlik
genellikle uzun süreli mutluluk getirmiyordu. Anne babalar kısa sürede hukukun
yeni lügatini ve sabırlı süreçlerini öğreniyor, kendilerini bir zamanlar aşık
oldukları insanla kıyasıya çarpışır halde bulup serseme dönüyorlardı.”
“Dinler,
Fiona’nınki de dahil ahlaki sistemler, çok uzak mesafeden görünen sıkışık bir
dağ sırasındaki zirveler gibiydi; biri diğerinden gözle görünür biçimde daha
yüksek, daha önemli veya daha doğru değildi.”
“Dünyadan
kaçma güdüsünü herkes bilir, pek az kişi yapmaya cesaret ederdi.”
McEwan'dan çok okusam da bu kitabı herkes çok beğense de konusu itibariyle bir türlü okumak istemedim. Bloglarda gördükçe acaba diye aklımdan geçirmeden de yapamıyorum diğer yandan:) Elinize sağlık:)
YanıtlaSilGül Akça,
SilKonusu çok enteresandı bence :)) Yazarı seviyordunuz doğru hatırlıyorsam, bu kitabını da seversiniz bence :))
İnanç, gelenek ve görenekler bazen mantığın önüne geçebiliyor. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilPınarca,
SilMaalesef :( Rica ederim :))
Tanıtımınıza göre kesinlikle okunmasi gerekiyor. Bu tarz konular uzerinde okumak ve düşünmek apayrı bir olay diye düşünüyorum. Bence çok güzel bir tavsiye oldu teşekkürler 👏😊
YanıtlaSilOkumaya Gel,
SilUmarım seversiniz, keyifli okumalar :))
Bu yazarın bir kaç kitabını not almıştım. Bunu da yazdım. Çok teşekkürler :)
YanıtlaSilBeyda'nın Kitaplığı,
SilKeyifli okumalar :))
Alanım çocuklarla ilgili olduğu için bu kitabı kesinlikle okumak istiyorumm. 😇
YanıtlaSilBirpembesever,
SilBence de faydalı olabiliir :))
teşekkürler tanıtım için sevgiler...
YanıtlaSilBabaannemintakvimciği,
SilRica ederim :))
hukukçular okusun :D gerçi yazarı severim de ehem de köhüm :D
YanıtlaSilKitap Eylemi,
SilYoksa aşırılı mı okumak istersin ehehhe :D
İlk defa duydum bu kitabı.Dili ağır mı acaba?
YanıtlaSilYurdanur Çelik,
SilHayır değil, rahatlıkla okuyacağını düşünüyorum :))
seviyom bu yazarıııı roza hakmenin de hastasıyıım :)
YanıtlaSilDeeptone,
SilÇeviri çok iyiydi :))
Yazarın Fındık Kabuğu kitabını okumuştum. Orada da olaylar bir ceninin gözünden anlatılıyordu. Kefaret kitabı da meşhur ama ben filmini izlediğim için kitabını okumadım. Filmi çok güzeldi. Tavsiye ederim.
YanıtlaSilŞule Uzundere,
SilBu kitabı senin blogunda okuduğumu hatırlıyorum, ilginç gelmişti hala aklımda. :)) Kefaret'in filmini çok sevmemiştim ama kitabı daha güzel diyorlar...