10 Ocak 2020 Cuma

Kadın Hakları



Bu dönem Kadın Hakları dersi aldığımdan bahsetmiştim (bahsetmemişsem de biliyormuş gibi davranın :D). Ders bitince de bu konuda bir yazı yazarım diye düşünmüştüm. Bakalım kısaca kadın hakları kapsamındaki temel sözleşmeler ve kanunlar nelermiş?

1979 tarihli CEDAW yani Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Sözleşme ile başlayalım. 3 Eylül 1981 tarihinde yürürlüğe girdi. Aslında adından da anlaşılabileceği gibi kadın ve erkek arasındaki her türlü ayrımcılığın ve görünümlerin tasfiye edilmesini amaçlıyor. Kadın satışının yasaklanması, hükümeti temsil hakkı, vatandaşlık hakkı, eğitim hakkı, çalışma hakkı gibi hakları düzenliyor. Denetim mekanizması olarak Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesi Komitesi kuruluyor. Bu komitenin 19 sayılı tavsiye kararıyla da toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti kabul ediyor. Önlenmesi için gereken tedbirlerin alınması gerektiğinden bahsediyor.



İstanbul Sözleşmesi yani Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi 2014 yılında Türkiye’de yürürlüğe giriyor ve Türkiye ilk imzalayan devlet olma özelliğini taşıyor. Burada kadına karşı şiddet ve aile içi şiddetten arınmış bir Avrupa yaratma hedefleniyor. Kadına karşı şiddeti, kadınlara karşı bir insan hakları ihlali olarak tanımlıyor ve ister kamu ister özel yaşamda meydana gelsinler, söz konusu eylemlerde bulunma tehdidi, zorlama veya özgürlüğün rastgele bir biçimde kısıtlanması da dahil olmak üzere, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar ve acı verilmesi sonucunu doğuracak toplumsal cinsiyete dayalı tüm şiddet eylemleri olarak anlaşılması gerektiği belirtiliyor.

Kadına karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet kavramı ise bir kadına karşı, kadın olduğu için yöneltilen veya kadınları orantısız bir biçimde etkileyen şiddet olarak tanımlanıyor. Kadınlara karşı ayrımcılık yapan yasa ve uygulamaların yürürlükten kaldırılması gerekiyor. Ayrıca kültür, töre, din, gelenek veya sözde namus gibi kavramların şiddet eylemine gerekçe olarak kullanılmamasının temin edilmesini istiyor. Soruşturma ve kovuşturmaların mağdurun ifadesine veya şikâyetine bağlı olmaksızın ve mağdurun ifadesini veya şikâyetini geri çekmesi durumunda dahi devam edilmesi gerektiğini de içeriyor. Bu sözleşmenin izleme mekanizması ise GREVIO olarak adlandırılıyor.


Mevzuatımıza gelirsek, 6384 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 2012’de kabul ediliyor. İstanbul Sözleşmesi’ndeki düzenlemeleri esas alıyor. Amacı şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesidir.

Sizi çok teknik detaylara boğmak istemiyorum. Bu yüzden tedbir kararlarına ve ne yapabileceğimize geçelim. Öncelikle tedbir kararları hakim, mülki amir ve gerektiğinde kolluk görevlileri tarafından istem üzerine ya da resen verilir. Tedbir kararlarını ikiye ayırıyoruz: Koruyucu ve önleyici olarak. Koruyucu tedbir kararları şiddet mağdurunun şahsına ve özgürlük alanına dair kararlardır. Mülki amir (barınak sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, geçici koruma altına alınması vs.) ve hakim (işyerinin değiştirilmesi, aile konutu şerhi konulması, hayati tehlike durumunda ve tehlikenin önlenmesi için tedbirler yeterli olmayacaksa kişinin aydınlatılmış rızasıyla kimlik ve ilgili belgelerin değiştirilmesi vs.) tarafından verilebilir.

Önleyici tedbir kararları ise sadece hâkim tarafından verilebilir ve failin özgürlük alanına ilişkindir. Bunlar uzaklaştırma kararı, korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve iş yerine yaklaşamaması, korunan kişiyi iletişim araçlarıyla rahatsız edememesi, bir sağlık kuruluşunda tedavisinin sağlanması gibi önlemlerdir.

Şimdi kamuda asıl eleştirilen noktaya gelelim. Koruyucu tedbir kararı verilebilmesi için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aranmaz. Koruyucu tedbir kararları kim üzerinde etkiliydi? Şiddet mağdurunun. Koruyucu tedbir kararları için şikâyet yeterli ve mağdurun beyanı mutlaktır. Devamında önleyici tedbir kararı, geciktirilmeksizin verilir denilmiştir. Önleyici tedbir kararı, failin şahsına ilişkindir ve burada delil aranmayacağından bahsedilmemiştir. Derste gördüğümüz üzere, çıkan sorunlar kanunun yanlış uygulanmasından da kaynaklanmaktadır. Ayrıca verilen karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde itiraz edilebilir.

Son olarak unutmamalı ki şiddet ve şiddet uygulanma tehlikesinin varlığı halinde herkes bu durumu resmi makam ve mercilere ihbar edebilir. İhbarı alan “kamu görevlileri” görevlerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür.  

Böylece ana hatlarıyla kadın haklarına dair olan düzenlemelerden bahsetmiş oldum. Umarım faydalı olmuştur.

Sevgiyle kalın. 🍀



16 yorum:

  1. Çok faydalı bir yazı olmuş bence. Bu önemli bilgileri paylaştığın için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mor Düşler Kitaplığı,
      Faydalı bulmana çok sevindim :))

      Sil
  2. Faydalı bilgiler için teşekkürler, kalemine sağlık. :)

    YanıtlaSil
  3. hımm eveet faydalı olduu. önleyici tedbir kararları önemli bişiymiş :) istanbul sözleşmesine bizim ülke uyuyor mu pekiii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deeptone,
      Uymuyor maalesef ki, belki birkaç kişi daha farkında olur diye maddelerden bahsettim :((

      Sil
  4. bu konudaki değişim ve gelişmeleri hatırladık, teşekkürler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maviye İz Süren,
      Aslında bu sözleşmelerin hepsi geçerli, hala haklarımızı koruyorlar :))

      Sil
  5. nereden nereye dedirten bir yazı olmuş kalemine sağlık :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mel Güncesi,
      Sözleşmeler geliyor yıllar geçtikçe tabii ama hepsi hala yürürlükte, yani tarihi bir sıralama değil :))

      Sil
  6. Tabii ki faydalı bir yazı. Kalemine sağlık!
    Sözleşmeler, kurallar, kanunlar konusunda sıkıntımız yok. Her alanda olduğu gibi bunların uygulanması, takip edilmesi, içselleştirilmesi gibi meselelerimiz var. Ve tabii en büyük eksiğimiz eğitim. Çok derin konu çok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Klio'nun Şarkısı,
      Ne kadar haklısın, kurallar konusunda sıkıntımız yok. Konulmuş kuralları uygulayamıyoruz, kültürün de çok büyük bir etkisi var tabii. Eğitim eksikliği de keza öyle.
      Bugünlerde coğrafya kader diye düşünüyorum hep :/

      Sil
  7. Kadın hakları denilince kadınlara seçme seçilme ve daha nice şeyleri veren ilk ülkelerden olduğumuz için hep gurur duymuşumdur. Bu konuda çok şanslıyız. Canım ülkemmm :) Yazı gerçekten çok güzel bir yazı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gonca'nın Dünyasından,
      Bence de gurur duyulası şeyler ama değerleri bilinmiyor ne yazık ki :(( Belki de çabalanarak elde edilmediği için...
      Beğenmene çok sevindim :))

      Sil
  8. Çok faydalı bir yazı olmuş, ellerine sağlık ^^

    YanıtlaSil