16 Aralık 2019 Pazartesi

TATAR ÇÖLÜ - DINO BUZZATI

89
İletişim Yayınları
Çeviri: Hülya Tufan
232 sayfa


Tatar Çölü’nü arkadaşım sayesinde okudum, hepimiz sırayla okuduk ve geriye üzerine konuşmak kaldı.

Tatar Çölü’ne başta adapte olamadım, Kafka’nın –ki kendisini ne kadar severim bilirsiniz- Dava ve Şato’suna benzettim ama onların ruhunu yakalayamamış gibiydi. İlerledikçe kitabı sevdim.

Benim için Tatar Çölü bekleyiş ve umut üzerine bir roman. Unutmamalı ki umudun olduğu yerde umutsuzluk da zaten vardır. Umuda tutunmak ise bazen bir yaşama biçimidir. Tabii burada hayali bir umut ve gerçekleşmesi olası umut diye de ayırabilirim ama ne gerek var değil mi?

Alışkanlıkların insanı nasıl etkilediği, ertelemek, karar vermek ve değişim… Bunları da kitapta bulacaksınız. Verdiğimiz kararlar ve kaçırdığımız yol ayrımları hayatımızı belirliyor. Yine de sonuçta hepsi bizim seçimimiz…

Son olarak, belki çok alakası yok ama Drago’nun kaledeki zamanları Ölüyordum, Geçerken Uğradım romanındaki Nafiz’i anımsattı bana. Nafiz de benim alışkanlıklar, toplum, özgürlük korkusu gibi konular hakkında düşünmeme sebep olmuştu.

Sorgulatan kitap karakterleri iyi ki varsınız, seviyorum sizi!

“Şimdiyse buranın ölü bir sınır olduğu söyleniyor, ama unutuyorlar ki sınır her zaman sınırdır ve ne olacağı hiç belli olmaz…” /19

“Başlangıçta hep böyledir.  Yeni gelenler kazanır. Herkes için durum aynıdır, insan gerçekten güçlü olduğunu zanneder ama bu yalnızca yeni gelmiş olmanın yarattığı bir durumdur, sonunda diğerleri de sisteminizi öğrenir ve günün birinde bakarsınız hiçbir şey yapamıyorsunuz.” /72

“Hatta şu anda, içinde derin bir eziklik hissediyordu, hani yazgının en belirleyici anları, size dokunmadan burnunuzun dibinden geçip gider ve sizi solmuş yapraklardan oluşan bir burgacın ortasında bırakırlar ya, işte o yiten korkunç ama dev fırsat duygusunu hissediyordu.” /90

“Kendisini, yapayalnız eve götüren o sokaklardan, o hep aynı, hep bomboş olan sokaklardan nefret etmeye başladı.” /150

“Yine de zaman, git gide daha hızlı bir biçimde akıp gidiyordu; sessiz ritmi yaşamı parçalara ayırıyor, insan geriye göz atmak için bile duramıyordu.” /192

“İnsanın tek başına olduğu ve hiç kimseyle konuşamadığı zaman bir şeye inanması çok zordur.” /193



19 yorum:

  1. Seçimlerimiz üzerine bir yol çiziyoruz aslında kendimize. Kitabın konusu bana çok yakın ve içten geldi. Fırsatını bulduğumda okuyacağım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir Pembe Sever,
      Görüşlerini merak ediyorum kitap hakkında, şimdiden keyifli okumalar :))

      Sil
  2. buzzatti önemli yazaar. bunu okumadıms galpağ :) kafkaya benziyosa ağır yanee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Deeptone,
      Ağır değil, en azından bence :)) Kitaplarda kasveti sevdiğimden bahsetmişimdir, Kafka'nın da dünyayı iyi anlattığını düşünüyorum, başta o yüzden yazar hakkında Kafka'nın hissettirdiği o karamsarlığı vermeye çalıştığını ama başaramadığını düşündüm. İlerledikçe kitabı sevdim..

      Sil
  3. Okurken bu ne, bitirdikten sonra çok iyi dediğim kitaplardan. Heba edilen ömürlern hikayesi daha güzel anlatılamazdı bence

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abdullah Özer,
      Kitabı tam olarak tanımladın bence :))

      Sil
  4. alıntılar güzel ama okumadığım bir yazar.....

    YanıtlaSil
  5. Ben bu kitabı severek okumuş ve bloğumda (Nisan 2019) "Benim Tatar Çölüm" başlıklı bir yazı paylaşmıştım.
    Güzel bir kitap.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitaplara Kaçanlar,
      Yorumunuza bakayım, teşekkür ederim :))

      Sil
  6. O kadar çok tavsiye dedi ki bir internetten kitap alışverişi yaparken almak istedim, stokta yoktu. Bir ara kontrol edeyim tekrar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Klio'nun Şarkısı,
      Şimdilerde stokta vardır bence, keyifli okumalar :))

      Sil
  7. Tatar çölün harika bir kitaptır dediğiniz gibi başta sıkıcıdır ama bittiğinde tıpkı hayat gibi dersiniz hepimiz beklentilerle geçirmiyor muyuz hayatı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat Yazıyor,
      Beklentilerle geçiriyoruz ama bence tek bir beklentiyle değil, bu yüzden hayatı sorgulamak için iyi bir kitap :))

      Sil
  8. Tatar çölünü okumadım hatta ilk kez duydum teşekkür ederiz bu güzel tanıtım için

    YanıtlaSil
  9. Tatar Çölü beni çok etkilemişti. Karakter olarak tembel ve her şeyi erteleyen biri olduğum için kitabın sonunda sarsılmıştım. O dönem artık farklı davranmak istediğime karar vermiştim ama aradan zaman geçince yine eski rahatlığıma döndüm. Sanırım bu kitabı belli aralıklarla okumam lazım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şule Uzundere,
      Kitabın sonu sarsıcıydı bence de, tam uygun olmuş. Tekrar okunabilecek bir kitap, hatta ikinciye okumak daha faydalı olur gibi geliyor :))

      Sil
  10. İlkay,
    Bu sene oku bence :D Başucu kitabım olmadı ama sevdim :))
    Ağaçlara, yeni yıla, Christmas'a bayılıyorum. Bu ruh insanı mutlu ediyor :))

    YanıtlaSil