87
Everest Yayınları
77 sayfa
|
Okula yakın bir sahaf var; eczanelerin, fotokopicilerin, kafe ve
bakkalların arasına sıkışmış. Ben çok geç keşfettim, daha önce görmüş olmama
rağmen girip incelememiştim. O zamanlar okulu sevmiyordum, bu durum okulun güzelliklerine
de gözümü kapatmam anlamına gelmiş. Bu sene hislerim değişti, kampüs bana daha
evimmiş*
gibi gelmeye başladı. Lafı yine uzattım, sahafı ilk kez sevgili Cansu’yla
gezdim. Sonrasında tek başıma veya arkadaşlarımla fırsat buldukça uğradım.
Karayel Hüznü de bu ziyaretlerimden birinin ganimeti…
Karayel Hüznü üç hikayeden oluşuyor, ilk ikisini trende okudum: Otuz
Yedi Yaş, İkizlerden Biri, Bütün K Harflerinden Uzak. Kitap adını Buket Uzuner’in
Metin Altıok için yazdığı şiirden alıyor.
Uzun zamandır Buket Uzuner okumamıştım, fark ettim ki kalemini
özlemişim. Trende okumanın büyüsüne de kapılmış olabilirim tabii… Yazarın ilk
kez hikâye kitabını okuyorum ve başarılı buldum. Akıcı olmalarının yanı sıra,
vurucu öykülerdi bunlar. Sonlarıyla beni şaşırttılar.
Yazarı sevenlere gönül
rahatlığıyla tavsiye ederim. Sevgi ve kitapla kalın.
*Ev deyince,
kitapla bir alakası yok, aklıma Ulysses’ Gaze filmindeki sahne (üçlemenin ilk
filminin sahnesi aslında ama onu izlemedim, Ulysses’ Gaze’de de o sahne
kullanılmış) geliyor hep. Ülkeler, sınırlar, aidiyet, ilişkiler… Düşünmek
gerek.
“Bizim evimiz sizin evinizdir. Evimiz… Sınırı geçtik ama hala
buradayız. Kaç sınır geçmesi gerek insanın evine ulaşması için?”
“Bir
kadının en zengin çeyizi mesleğidir!”
“Kendimi
daima her şeyin ve herkesin dışında, adamakıllı uzağında hissederdim. En yakın
olduğum yer sınır çizgisiydi. Daha öteye geçemezdim.”
“En
kalabalık olduğum yer kendi içimdi. Kendimle yuvarlanabildiğim en derin uçurum,
içimdekiydi. Fazlalık, rahatsızlık, sıkıntı yaratmak korkusu duymadan var
olabildiğim tek yer. O derin, ıssız, kendimdeki uçurum.”
“Hüznün
gölgelemediği bir sevinç yaşamanın tadını hiç bilemem ben. Hiç bilmedim.”
“İnsanlar
önyargısız olarak doğarlar. Yıllarca edindikleri önyargılardan tekrar
kurtulmalarıysa, yeniden bir doğumu gerektirir. Kendinden doğmayı!”
Hüznün gölgelemediği bir sevinç yok. Parayı veren düdüğü çalar. Para hüzün düdük sevinç.
YanıtlaSilKarmajen,
SilBu fıkrayla büyüdük içimize işlemiş :))
Evet bazı yazarlar varki farklı kitap okuyu da kalemi ozleniyor
YanıtlaSilKitap incelemesi için editöre tesekkurler
Sibel Özer,
SilBence de öyle :))
Kitap tanıtımı alıntıları ile birlikte çok harika. Çok teşekkürler.
YanıtlaSilEğitim Pınarı,
SilBen teşekkür ederim :))
Kitaptan alıntılar çok anlamlı. Daha önce okumamıştım yazarı. Bu kitabı da farklı hikayelerden oluşuyormuş. Bu kitabıyla bir şans vermek istedim yazara. :)
YanıtlaSilBirpembesever,
SilGüzel bir başlangıç olabilir, umarım sahafta denk gelirsin ben 2.5 tl'ye aldım :))
karayel hüznü ne güzel isim yaa. buket uzuner okudum dört beş tane seviyom ben de. bi de kendisi gezgin ya ondan da seviyom. öykülerini okumadıydıım :) trende okumak sahiden de keyifli olmalı bi de kahve olcak tabiiii :)
YanıtlaSilDeep,
SilBen de çok beğendim ismini. Kahve de vardı tabii ki, kahve önemli :))
güzel bir kitapmış vurucu sonlarıyla..eline sağlık, bu arada sadness karikatürüne bayıldım, keep calm and read a book :))
YanıtlaSilEren,
SilSadness karikatürünü ben de çok seviyorum, bizleri çok güzel ifade ediyor bence :))
buket uzuner geliboluyu anlattığı kitabını okumuştum güzeldi
YanıtlaSilNeyse iyi geceler,
SilBenim de yazardan okuduğum ilk kitap o :))
Laf uzasın ne olacak:) Sanat yazılarına kişisel olayların, duyguların eklenmesini seviyorum:)
YanıtlaSilKlio'nun Şarkısı,
SilSevindim bu duruma :))
Ayrıca temanız da çok güzel olmuş, yeni yılı hatırlatıyor. Tebrikler.
YanıtlaSilEğitim Pınarı,
SilÇok teşekkür ederim, kışlık temanın zamanı gelmişti :))
Benim Adım Mayıs'ı ilk okuduğum kitabıydı sanırım . Çok sevmiştim oradaki hikâyeleri.
YanıtlaSilHandan,
SilGörürsem onu da alayım o halde :))
en mutlu anlarda bile buruk olmak, güzel anlatmış uzuner seviyorum nahif yanını.
YanıtlaSilBurcu,
SilBen de seviyorum, çok güzel ifade etmiş :))
Yazarın seveni çok ama ben henüz kalemiyle tanışmadım. 2020'de Kumral Ada Mavi Tuna ile tanışmayı düşünüyorum.
YanıtlaSilBloguna kış gelmiş. Çok güzel olmuş yağan karlar :-)
Şule Uzundere,
SilKumral Ada Mavi Tuna'yı severek okumuştum, geçenlerde anneme de okuttum :))
Beğenmene çok sevindim, bana da huzur veriyor :))
Son alıntıyı çok sevdim ve buna ihtiyacım olduğunu hissettim. Zaten buna ihtiyacım olduğunu hissettiğim için son alıntıyı çok sevmiş olabilirim. Sevmek ne kadar da işlevsel ve çıkar dolu bir eylem. Hiç bu kadar gri ve karamsar olabileceğini düşünmemiştim... diye devam ederek canı sıkılan bir karakter yaratıp hazır başlamışken bir romana dönüştürebilirdim ki bunun için biraz daha uygun bir yer var, kendi blogum :)) Kendi kendime güldüm şu an, parmaklarım aldı başını gitti, ama sevmek'in içinde siyah barındıran bir eylem olduğunu düşünmüyorum. Bence yağmurdan sonra ferahlayan gökyüzü kadar açık veya o yağmur damlalarını seyreden güneşle ortaya çıkan gökkuşağı gibi rengârenk :) Neyse, yorumun da bir sınırı olmalı. Hep sınırlar koyuyoruz veya koyulmuş sınırların arasında sıkışıyoruz. Aaa resmen kendime müdahale edemiyorum. Tamam tamam sustum. Neşeli sevgilerle :)
YanıtlaSilMutlu Anlar Koleksiyoncusu,
SilSevgiyi ne kadar güzel tanımlamışsın ki... Yorumun beni mutlu etti, var ol :))
İlkay,
YanıtlaSilBana da sevebilirsin gibi geldi :))